“Romanya düşmüştü. Almanlar için daha kötüsü, Romanya taraf değiştirmişti. Birkaç ay önce Wermacht ile yan yana çarpışan Romanya askerleri, şehirlerini Sovyet yağmasından korumak için şimdi Kızıl Ordu ile beraber hareket etmek zorundaydı. Hedef, komşu Macaristan’dı.”

Yukarıda yazanlar son iki aydır İzmir-İstanbul ortak maçlarıyla devam eden bir 2. Dünya Savaşı (Flames of War) kumpanyasının, Budapeşte Savunması senaryosundan alıntıdır. Elbette her minyatür oyununda olduğu gibi tarihsel oyunlarda da bir rakip bulup beraber “casual” bir oyun oynayabilirsiniz. Ancak oyunu bir kumpanya dahilinde oynamak, birçok oyuncu tarafından katılım gören büyük bir savaşın bir çatışmasını oynamak çok daha keyiflidir. Peki bu işler nasıl oluyor?

Kumpanya hazırlamak ilk bakışta zor görünse de aslında son derece basittir. İhtiyacınız olan şey, bol bol tarih merakı. Oyuncuların isteği ve genel hava doğrultusunda kumpanyayı tarihsel gerçeklere sıkı sıkıya bağlı kalarak veya oyunculara bir miktar esneklik payı vererek hazırlayabilirsiniz. Türkiye’de bu işlerle uğraşan bir avuç tarih-minyatür meraklısı tip olarak bizler genelde bir miktar esnek davranmaktan yanayız. Ne anlatıyorsun iki saattir dediğinizi duyuyorum ve bir kumpanya nedir, nasıl oynanır konusuna geçiyorum.

“Napolyon Burada Yenilmiş Olabilir, Ben Ondan Daha İyiyim!”

İşe kumpanyamızın konusunu belirlemekle başlıyoruz. 2. Dünya Savaşı kumpanyalarından sonuncusunda bizler, hem oyuncu sayısını yüksek tutmak hem de oyunda son zamanlarda çıkan kitapları bol bol kullanabilmek adına Almanlar’ın son direnişlerini yaptıkları, Müttefiklerin doğudan ve batıdan Almanya’yı istila ettikleri dönemi ele aldık. Bu sayede hem Sovyet, hem Müttefik hem de Alman oynayan arkadaşlar kumpanyaya katılabildi.

Sonrasında iş basitçe kuralları belirlemeye geliyor. Yine son kumpanyada (ve bizim yaptığımız çoğu kumpanyada) kabaca şu şekilde oluyor; harita üzerinde belirlenmiş çatışmalar var. Herhangi bir zamanda, herhangi bir rakip bulup bu çatışmalardan birini seçip kararlaştırdığınız ordular ile oynuyorsunuz. Oyun sonucunu “Nasıl koydum!” geyikleriyle beraber ilgili yerde paylaşıyorsunuz ve sizin bu oyununuz, kumpanyaya dahil olmuş oluyor. Mesela Budapeşte Savunması’nı siz yapmış oluyorsunuz ve bizde olduğu gibi Sovyet orduları büyük bozguna uğrayıp geri çekilebiliyor (Evet yenilen Sovyet komutanı benim, ne yüzüme vuruyorsun!).

“Bu Savaşta Tiger Tankları Var mıydı Yahu?”

Gelelim tarihsellik ve esneklik konusuna. Burada da seçim hakkımız var. İster deriz ki; “Arkadaş bu çatışmada İngilizler Napoleon’a saldırmış, dolayısıyla İngiliz oyuncusu saldırmak zorunda, senaryo ve masa düzeni de kabaca şu şekilde olsun, haydi kolay gelsin.” Bu şekilde işi tarihsel bir tabana oturtuyoruz ama orada kalıyoruz, hangi ordularla çarpışılacağı tamamen oyunculara kalmış. Gerçekte İngilizler’in yanında Belçikalılar da dövüşmüş olabilir, ama oyuncumuz istemezse onları ordusuna dâhil etmez.

Tarihe daha sıkıca bağlı kalmak isteyenler, gerçekte o çatışmada çarpışan orduların genel yapılarını araştırıp buna göre listeler masaya sürebilirler. Rakibinizle anlaştığınız sürece işi “Saldıran Alman, Savunan Amerika” boyutunda bırakmayıp, “Saldıran Amerikan 101. Paraşütçü Tümeni’nden çok az tank desteği, çoğunluğu piyade olan bir ordu; Savunan tank desteği olmayan Alman Volksgrenadier birlikleri” boyutuna taşıyabilirsiniz.

“Ben Her Oyunu Kazandım Ama Almanya Yenildiği İçin Yenik Sayıldım…”

E olacak o kadar. Bu işin keyfi hep beraber oynamakla çıkıyor. Siz her oyununuzu kazanmış olabilirsiniz ama takım arkadaşlarınız hep kaybettiyse ve son kertede genel olarak gerideyseniz, kumpanyayı kaybedebilirsiniz. Sonuçta Rommel ve Guderian da Almanya’nın en iyi komutanlarındandı ve bizzat komuta ettikleri çok az savaşı kaybetmişlerdi. En fazla Demir Haç’ınızı alıp oturur ve kumpanya bitişinde düzenlenen içmecede size hep yenilen ama takım arkadaşlarınızı yenen rakip oyuncuların zafer şarkılarını dinlersiniz.

Benden şimdilik bu kadar. Sık sık kumpanya yapmaya çalışıyoruz zira her alanda olduğu gibi konulu her zaman iyidir! Şu sıralar Flames of War – Son Emirler kumpanyamız devam ediyor. Napolyon dönemi oyuncuları sayımız da yavaş yavaş artıyor. Üç vakte kadar efendim Avusturya Veraset Savaşları olsun, Waterloo olsun, Kırım Savaşı olsun o dönemlerin kumpanyaları da başlar. Geç kalmayın, gelin küçük askerlerle birbirimize ateş edelim.