Ortaçağ ve Antik Dönem Minyatür Savaş Oyunları

Genel minyatür savaş oyunları tanıtım yazılarının sonuncusu ile karşınızdayım. En son Napolyon dönemi demiştik. Şimdi biraz daha geri gidiyoruz. Kılıç ve kalkanın, şövalyelerin ve okçuların çağına inmeden önce, geçen sefer olduğu gibi, ara dönemlere biraz değinelim.

Rönesans’ın Başlangıcında Mızrak ve Tüfek

1600’lü yıllar, minyatür savaş oyunlarında ilginç bir dönem. Bu yıllarda tüfeğin gücü tartışılmaz ancak doldurmasının çok uzun sürmesi ve tek atışın ardından yakında düşman varsa fırlatılıp kılıçların çekilmesi nedeniyle barutlu silahlar zaferin garantisi filan değil. Zırhlı şövalyeler, uzun mızraklı piyadeler halen savaş alanlarının önemli üyeleri arasında. Bu dönemin iki bilinen oyunu var diyebiliriz. “Pike & Shotte”, tarihsel oyunların babası olan Warlord Games’in bu dönemi anlatan oyunu. Son zamanlarda Polonyalılar’ın çıkardığı “By Fire and Sword” ise farklı sistemi ve her yola gelen senaryoları ile parlayan bir yıldız. “By Fire and Sword” oynarken emirlerinizi rakibiniz ile eş zamanlı ve gizli veriyorsunuz. Sizin daha fazla modeliniz ve arkadaşınızın daha mı az minyatürü var? Bu oyunda sorun değil, arkadaşınız belli bir puana karşılık gelen avantajlardan yararlanıyor, size dezavantajlar veriyor ve herkes her modelini masaya koyabiliyor.

ortacag1Hititler’den Roma İmparatorluğu’na, Kral Arthur’dan Haçlılar’a

Gelelim bu yazının ana konusuna; orta çağ ve öncesi oyunları için en sık kullanılan sistem, yine Warlord Games’in “Hail Ceasar” kural seti. Önceki yazılarda değimiştik, Warlord Games’in genel oyun sistemi hiç değişmiyor. Ordunuza emirler veriyorsunuz ve birlikleriniz bu emirlere ne kadar uymuş görmek için zar atıyorsunuz.

“Lejyonerler yolu takip ederek ilerleyecek. Atlılar ise düşmanın sol kanadındaki birliğe saldıracak.” Evet, birlikleriniz emirlerini aldı. Fakat savaş ortamı karmaşık bir yer, haberciler yerlerine ulaşmamış veya lejyoner yüzbaşısı düşmana fazla yaklaşmanın iyi bir fikir olmadığına kanaat getirmiş olabilir. Zarınızın sonucuna göre birlikleriniz emirlerin bir kısmını veya tümünü yerine getirebilir. Zarınız felaket gelirse ise adamlarınız ya yerinden kımıldamaz ya da o anın düşmana saldırmak için en uygun zaman olduğunu düşünüp tüm stratejinizi altüst edecek biçimde hücuma kalkabilir.

ortacag2Tabii bu zarın değerini etkileyen de birçok unsur var. Askerleriniz iyi eğitimli, yılların tecrübelisi ise bu zar değerini birkaç sayı yukarı çekebilirsiniz. Ünitelerinizin içinde bulunduğu formasyon da bu konuda etkili olmakta. Oyun süresine gelince, ortalama 10-15 üniteyi kontrol ettiğiniz bir oyun yaklaşık 2 saat kadar sürebilir. Oyunlar genelde 12 tur civarı olur, fazla görünmesin, biraz önce bahsettiğimiz gibi askerleriniz kötü zarlar sonucu turlarca yerlerinde çakılı kalabilir.

Hail Ceasar, Napolyon dönemini anlatan Black Powder’a göre biraz daha “delikanlı” bir oyun. Black Powder’da ülkeler ve üniteler arasında dünyalar kadar fark yok. Genel olarak her piyade ünitesi yakın dövüşte 6 kez vuruyor, ateş ederken 3 kez sıkıyor, yalan olmaya başlamadan önce 3 hasar kaldırabiliyor ve gelen hasarları 6’lık zarda 4+ atarak savuşturabiliyor. Hail Ceasar için konuşursak, dönemin ve orduların farklılıkları Black Powder’a göre çok fazla. Bir barbar kavminin askerleri ile bir Roma Lejyonu savaşçıları çok değişik değerlere sahip. Bu nedenle oyun stili de klasik stratejilerin dışına çıkıyor.

ortacag3Karşılıklı dizilinip ateş edilen, bir taraf zayıfladığında diğer tarafın hücuma kalktığı oyunların yerini düşmanı çevirmek için türlü manevralar yapılan, yakın dövüşte çok uzun zamanın geçirildiği oyunlar alıyor. Modelcilik açısından da büyük değişim söz konusu. 2. Dünya Savaşı ve Napolyon dönemi orduların üniforma tekdüzeliği artık yok oluyor. Envai çeşit kalkan figürü, ne bulduysa üstüne zırh olarak geçirmiş adamlar ve tüm vücudu dövme kaplı savaşçılar artık boyama masanızı süslüyor.

Bu yazıyla, genel tanıtımları kapatıyorum. Sonraki yazılarda oyunlardaki taktiklere, boyama stillerine ve oyunlarla ilgili daha detaylı konulara değineceğim. Konuları bizlerin o aralar yaptığımız işlere göre belirlemeyi düşünüyorum ancak sizlerden gelen bir soru-istek olursa, yazı konularını bunlara göre şekillendirmekten zevk duyarım.

Bir dahaki görüşmemize kadar, model askerlerle birbirinize ateş etmeyi, kafalar kırmayı ihmal etmeyin.

Yorumlar