Tarihi Savaş Oyunlarında Dönemler #2 – Devrimler Çağı Black Powder’da Napolyon Öncesi
“Onları ışığa çıkaracak acılar oldukça, doğrular her zaman kazanacaktır.” General Washington
Savaş alanlarının barut kokusuna doyduğu yıllara hoş geldiniz. 1700’lerin başında tüfek artık askerlerin en önemli silahıydı ve piyadeler yakın dövüş için kılıç yerine süngü taşıyordu. Bu yazıda, Black Powder oyunlarında Napolyon öncesi dönemi, kabaca 18. yüzyılı anlatacağım.
Yakın tarih, 1. ve 2. Dünya Savaşları belki birçoğumuzun aşina olduğu konular, o nedenle Flames of War üzerine yazarken sizleri tarih anlatarak pek sıkmak istemedim. Ancak; Black Powder oyununun konu aldığı dönemler, yani 18. ve 19. yüzyıl, herkesin iyi bildiği zamanlar değil. O nedenle oyunların nasıl olduğuna ya da hangi orduların öne çıktığına geçmeden önce; bu yazıda bahsedeceğim dönemin tarihini, çok da detaya girerek sizleri sıkmadan, özetlemek istiyorum.
1700’lerin başında İspanya, Portekiz, İngiltere ve Fransa, Amerika kıtasından kendilerine büyük parçalar kapma mücadelesindedir. Avrupa’da ise İsveç fırtınası esmektedir. Tüm komşularına üstünlük sağlamayı başarmış bu İskandinav krallığı, ona kafa tutan son rakibi Rusya’yı da devirip Kuzey Avrupa’nın tek hâkimi olma çabasındadır. Büyük Kuzey Savaşı olarak anılan bu kapışmada işler İsveç için iyi gitmez, Poltava’da yorgun bir İsveç ordusu Ruslar karşısında yok olur ve İsveç Krallığı tarihte bir daha adından pek söz ettirmez.
“Herşeyi birden savunan bir adam, hiçbir şey savunmuyor demektir.” Büyük Frederick
Sahneye bu kez Prusya çıkar. Büyük Frederick, Almanya’nın kontrolü için giriştiği mücadelede, Prusya’yı en güçlü Alman Krallığı konumuna getirir. Avusturyalılar ve Rusları defalarca yener, mağlup olduğu zamanlarda da Prusya asla işgale uğramaz ve Frederick hemen toplanmasını bilir. Askeri alanda büyük reformlar yapan Frederick, Prusya ordusunu dönemin en modern ordusu haline getirir.
Döneme damga vuran en önemli olaylardan biri, Amerikan kolonilerinin İngiltere’ye başkaldırmaları ve Fransa’nın da yardımıyla ABD’nin bağımsızlığını kazanmasıdır. George Washington belki muhteşem zaferler kazanmamıştır ama küçük Amerikan ordusunu güçlü İngiliz ordusu karşısında bir arada tutmayı başarmıştır. Bu savaşta Fransa’nın İngiltere’yi devirmek için yaptığı aşırı askeri harcamalar, Fransız halkı için bardağı taşıran son damladır ve kısa süre sonra 1789’da Fransız İhtilali patlak verecektir.
Bu sırada; Osmanlı da Rus ve Avusturya İmparatorlukları ile bitmek bilmez bir savaş halindedir ancak büyük kayıplar veya kazanımlar olmaz. Dönem tarihi, çok kısaca bu şekilde…
“Düşündüğünüz şeye asla katılmıyorum, ancak düşündüğünüzü söyleme hakkınızı savunmak için canımı veririm.” Voltaire
Black Powder’da 18. yüzyıl Avrupa çatışmalarında, yukarıdaki özetten de anlaşılacağı gibi, en öne çıkan ordu Prusya. Frederick’in askerlerine genelde yüksek manevra kabiliyetlerini ve iyi ateş disiplinlerini gösteren kurallar veriliyor. Bu dönemde Avusturya, Fransa ve diğer birçok küçük Avrupa krallığı, standart kalitenin üstüne pek çıkmıyor. Ruslar diğer birçok dönemde olduğu gibi kalabalık ve dirençliler ancak subayları pek parlak değil. Osmanlı’ya gelirsek, subayları kesinlikle diğer Avrupa ordularından daha düşük seviyede ancak yeniçeriler pek fena sayılmaz.
Amerikan Bağımsızlık Savaşı, dünya genelinde bu dönemdeki en popüler oyun konusu. Zor şartlar altında savaşan Amerikan milislerinin daha disiplinli ve iyi komuta edilen İngilizlere karşı gösterdikleri direniş birçok oyuncuyu cezbediyor. Amerikan milislerine oyun başında özgürlük tutkusu, işler kötüleşince can kurtarma derdi hâkim. İngilizler tüm Black Powder döneminin “kalite kokan” ordusu. Ormanlarda ve dağlık arazide ise Amerikan kolcuları, Kızılderililer ve İngiliz hafif piyadesi başabaş bir kapışma sergiliyor.
Unutulmasın, tüm bu yazdıklarım biraz da oyuncuların belirleyeceği şeyler zira Black Powder, diğer oyunlar gibi katı kuralları olan bir set değil. Beğenmediğiniz veya kendiniz araştırıp, açığa çıkardığınız unsurlara göre tarihsel birliklerin oyun değerlerini değiştirebilirsiniz. Elbette rakibinizle bu konuda biraz muhabbet etmeniz gerekebilir.
Sonraki yazıda 2. Dünya Savaşı’nın en can alıcı zamanlarına göz atacağız. Stalingrad ve El Alamein muharebelerini içeren 1942-43 döneminde görüşmek üzere…