Az Bilinen Harry Potter Gerçekleri
-
Gülçin Akturan
- Kitap, Sinema
- 19 Ekim 2015
Bir kitabı ilk kez okuduğunuzda sizi en çok etkileyen hikayenin ve karakterlerin büyüsüdür. Fakat ikinci okuyuşunuzda tüm kurguya da hakim olduğunuz için gözünüzden kaçan küçük detayları fark etmeye başlayınca okuma zevkiniz kat be kat artar.
Bunun yanı sıra bir de yazarın yazım sürecinde eklediği, çıkardığı ya da eklemeyi düşündüğü kısımlar vardır. Kitap halihazırda bitmiş olduğu için bunları genelde yazarın okurlarla buluşup kitap üzerine konuştuğu etkinliklerde öğrenme imkanı buluyoruz. Bazı bilgiler bizi şaşırtırken bazıları içinse “Böyle olsaydı neler olurdu?” diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz. Ben de bu yazımda Harry Potter kitaplarında saklı küçük detayları ve de J.K. Rowling tarafından sonradan açıklanan noktalardan bahsedeceğim sizlere. Bakalım kitapların içinde ve Rowling’in şahsında kurguyla ilgili neler gizliymiş?
Voldemort’la İlk Çarpışma: Weasley İkizleri
Hogwarts’ta kışlar bizim yaşadığımızdan tabi ki çok daha eğlenceli geçiyor. Süpürgelerinize atlayıp harika manzaranın tadını çıkarabilir ya da büyülediğiniz kartopuyla arkadaşlarınızın canına okuyabilirsiniz. Fred ve George Weasley ise ilk kitapta bunu bir adım ileriye taşıyıp kartoplarını Profesör Quirrel’ın türbanının arkasından vuracak şekilde büyülemişlerdi.
Bir dakika! Türbanda saklı olan biri vardı sanki! Hatta o biri Lord Voldemort’tu diye hatırlıyorum! Yani bu durumda Fred ve George, Lord Voldemort’un yüzüne kartopu atan ilk kişiler olabilir. “In your face Voldy!” İlk okumada tüm kurgudan habersiz olduğumuz için fark edilmesi imkansız olan bir detay, buradan da Harry Potter’ın tek seferlik bir kitap olmadığı sonucunu çıkartabiliriz diye düşünüyorum.
Arkadaşlarınıza Karşı Durmak: 10 Puan!
İlk kitabın son kısmında Neville Longbottom kendinden beklenmeyen bir şekilde yakın arkadaşları olan Harry, Ron ve Hermione’nin tekrar okul kurallarına uymamalarını engellemek için onlara karşı durmaya çalıştı. Sonuçta Hermione’nin “Petrificus Totalus”uyla etkisiz hale gelse de Dumbledore’un bu hareketini 10 puanla ödüllendirmesi sayesinde yıl sonunda Gryffindor kazanmıştı. Peki neden Dumbledore’un bu puanı verdiğini hiç düşündünüz mü? Dumbledore’un yemekte ne söylediğini bir hatırlayalım: “Düşmanlarımıza karşı durmak büyük bir cesaret gerektirir; fakat dostlarımıza karşı durmak bundan daha da fazlasını gerektirir.” İlk kitabın sonunda bunun dostluğa yapılan bir referans olduğunu düşündük ve geçtik şimdi aynı cümleyi bir de Dumbledore’un dostu Grindelwald ile olan ilişkisini göz önüne alarak okuyun. O 10 puanın verilmesi şimdi biraz daha anlamlı geldi değil mi?
Kaybolan Dolap Nasıl Kırıldı?
Altıncı kitapta büyük bir yeri olan Hogwarts’taki Kaybolan Dolap’ın uzun bir süre tamir edilmeye çalışıldığını biliyoruz. Yine üzerinden zaman geçtiği için unuttuğumuz bir detay var aslında, dolabın ismi bu kitaptan önce de bir yerde geçiyordu. Sırlar Odası kitabında Bay Filch Harry’nin peşine düşmüş ve yakalamak üzereyken Neredeyse Kafasız Nick, Hogwarts’ın meşhur hortlağı Peeves’i üst kattaki bir dolabı devirmesi için ikna eder.
Evet, Peeves’in devirmesi sonucu kırılan dolap Kaybolan Dolap’tan başkası değil. Bu sayede Hogwarts erken bir baskından kurtulmuş ve karanlık güçlere karşı daha hazır bir hale gelme fırsatı bulmuştu. Buradan Peeves’e teşekkürlerimi iletirken onu filme dahil etmeyenleri de şiddetle kınıyorum.
13 kişilik Bir Masadan İlk Kalkan Kişi Olmayın
Profesör Trelawney’nin azıcık, tamam epeyce çılgın bir karakter olduğu hepimizin malumu. Kendisinin bitmek bilmeyen ölüm ve felaket öngörüleri yüzünden normal bir insan bir ders yılı sonunda rahatlıkla paranoyak olabilir. Fakat nadiren de olsa kendisinin gerçek olan öngörülere sahip olduğunu da inkar edemeyeceğim. Örneğin Azkaban Tutsağı’nda 13 kişinin olduğu bir masadan ilk kalkan kişinin lanetlenip öleceğini söyleyerek masaya oturmayı reddetmişti. “Peki bunun gerçeğe dönüşmekle ne alakası var” diyebilirsiniz. O masadan ilk kalkan kişi Trelawney’i karşılamak üzere ayağa kalkan Dumbledore’du. Ayrıca Zümrüdüanka Yoldaşlığı’nda 13 kişilik bir yemek sonrası masadan ilk kalkan kişi de Sirius Black’ti. O yüzden Trelawney’in bazı sözlerini de yabana atmamakta fayda var.