Baby Driver – Tam Gaz Aksiyon ve Müzik

Baby Driver konusunu özetlersek: Çocuksu görüntüsüne rağmen müthiş araba kullanma yeteneklerine sahip Baby (Ansel Elgort), çok büyük soygunlar organize eden Doc (Kevin Spacey) için, soyguncuları olay yerinden götüren kaçış şoförü olarak çalışmaktadır.. Az konuşan, herkesle mesafesini koruyan ve sürekli müzik dinleyen Baby, güzel garson Debora (Lily James) ile tanışıp ona aşık olduğunda her şey değişir.

Film Üzerine

Ülkemizde ”Tam Gaz” adıyla sinemaya giren Baby Driver’ın yönetmen koltuğunda Cornetto Üçlemesi‘nin yönetmeni Edgar Wright var. Ama bu kez oyuncu kadrosunu hayli değiştirmiş durumda. Filmlerinde vazgeçemediği oyuncular Simon Pegg ve Nick Frost yok. Aslında filmi izlerken birçok filmden esintiler görmek mümkün. The Transporter, Drive ve Taxi gibi filmlerle ister istemez kıyaslanma yapılıyor. Ama şunu belirtmekte fayda var ki; başrol karakterimiz böyle aksiyon yüklü bir filmde çok sessiz, kendi içinde yaşayan biraz pasif bir karakter. Bu yönüyle daha en baştan diğer film karakterlerinden ayrılıyor. Öyle Jason Statham gibi dövüşen biri yok karşımızda, bu beklentiyle sadece aksiyon-dövüş sahneleri için izleyecekseniz şimdiden vazgeçin. Baby isimli 20’li yaşlarda bir gencin mafya ile çalışmak zorunda kalmasının tek nedeni müthiş bir araba sürme yeteneğinin olması. Kulaklığıyla sürekli müzik dinleyerek neredeyse her işini halleden bu genç banka soygunlarında adete başka birine dönüşür. “O, iyi bir çocuk; direksiyon başında ise bir şeytan” cümlesi olayı özetliyor.

Uyumsuz serisinin Caleb karakteri olarak tanınan Ansel Elgort’tan rolünün hakkını vermiş. Ergenlik filmlerinden biraz daha ciddi filmlere ve rollere geçmesi için bu film biçilmiş kaftan. Ona eşlik eden iki ustadan bir olan Kevin Spacey oyunculuğunu tartışmaya gerek yok ama ona çok da iş düşmüyor aslında. Çünkü karakteri çok sıradan yazılmış. Bu filmde diğer usta oyuncu olan Jamie Foxx bir parantez açmak gerekir. Bats rolüyle yine farklı çok iyi bir işe imza atmış. Şahsen onu izlerken çok eğleneceğinize eminim.

Birazdan işler karışacak gibi

Aksiyon ve Müzik

Geldik filmimiz Baby Driver’ı vurucu ve diğer filmlerden ayıran noktasına. O nokta ne mi? Cevap; Müzik. Evet yanlış okumadınız müzik. Filmde çalan eşsiz güzel parçalardan ( özellikle Queen – Brighton Rock ben de çok severim) bahsetmiyorum. Film belki efsane değil, ama soundtrack bir efsene dostum! Filmin ayrıcalığı sanki müzik üzerine kurulmuş bir film gibi. Her sahne, her bir hareket bir nota haline dönüşüyor. Film Baby’nin hayatının her ayrıntısını, her ruh halini müzikle kurguluyor. Baby kulaklığı olmadan müzik dinlemediği sahneler neredeyse yok gibi. Filmin temposunu da aslında bu belirliyor desek yanlış olmaz. Baby nasıl müziksiz yapamıyorsa, bu filmden o müzikleri çıkarırsak çok sıradan bir film bizi bulur. Aksiyonu yüksek tempoyu seyircisine yansıtmakta oldukça başarılı bir yapım diyebiliriz. Müzik ve aksiyonun bu kadar başarılı kullanıldığının en iyi örneklerinden.

Baby Driver; Müzik ve aksiyon belli bir seviyede tutulsa da senaryo gerektiği yerde ona ayak uyduramayınca dramatik yönü çok zayıflıyor. İşinden hatta her şeyden vazgeçebileceği Deborah’la tanıştığında aralarındaki ilişki seyirciye hiç inandırıcı gelmiyor. Çakma ve zorlama bir Bonnie ve Clyde yaratma çabası içine girilmesi filmin eksilerinden. Film başında o içine kapanık çocuk sert bir role bürünüyor, filmin içinde yaşadıklarının onu nasıl büyüttüğünü görmeniz mümkün. Ama bu geçiş bence pek başarılı işlenmemiş. Banka soygunları sonrası kaçış sahnelerinde yönetmenin hakkını vermek gerek iyi bir iş çıkarıyor. Sonrasında ters giden olaylar Baby’e seçimler yapmak zorunda bırakıyor ve bundan sonrası tam bir kovalama-kaçış haline dönüşüyor.

Kulaklık takıldı, moda uygun müzik seçildi!

Film romantikleşmeye başladığı dakikalarda seyirciye sert bir uyarı verircesine özüne dönüyor. Baby’nin Deborah ilişkisinden çok Baby’nin koruyucu babası Joe ile ilişkileri daha samimi geliyor izleyenlere. Dilsiz  ve sağır Joe ile Baby’nin müzikle yaptığı iletişim etkileyici. Bana göre filmin enteresan başka bir yönü daha var. Baby’nin ailesini kendininde içinde olduğu araba kazasında kaybeden birine göre korkmadan  bu kadar arabalarla içli dışlı olup sürüş yeteneklerinin bu denli iyi olması filmin zayıf noktası.

Sonuç

Baby Driver ne çok iyi ne de çok kötü bir film. İzlerken sıkmayan özgün müzikleri, kurgusu, araba takip sahneleriyle izlenmeyi hak eden bir film olmuş. Başrol Ansel Elgort  başarılı “Baby” rolüyle yıldızını iyice parlatacağa benziyor. Baby’nin ses kayıtlarından yaptığı orjinal parçalar çok yaratıcı bir bakın derim. Senaryonun bazı noktalarda özellikle dram açısından sınıfta kaldığını rahatlıkla söyleyebilirim. Sonu çok zorlama ve biraz fazla uzun bir film. Ama yinede son zamanlarda farklı bir yapım izlemek istiyorsanız müziğin ve ritmin gücünü aksiyonla birleştiren bu filmi kaçırmayın.

Not: Filmin IMDB notu; 7.9 izlemek için gayet yeterli bence.

Yorumlar