1988 yılında Bruce Willis’i bir anda Hollywood’un zirvelerine taşıyan Die Hard, adrenalin bezlerinizi tam kapasite çalıştıran aksiyon filmlerinin belki de ilk örneği sayılabilir. Bu macerada hayatta kalabilecek misiniz?

Roderick Thorp’un 1966’da yazdığı The Detective kitabının iki sene sonra çekilen Frank Sinatra ve Jacqueline Bisset’li uyarlamasının başarısını örnek alan yönetmen John Mctiernan’ın, bu kitabın devamı olan Nothing Lasts Forever’dan esinlenerek bir rehine krizi filmi çekmek üzere harekete geçmesiyle doğan Die Hard, Hollywood’un istisna başarı hikayeleri arasında sayılabilir. 1987’de çektiği, kendisinin ikinci filmi olan (ki bu da Beowulf mitinin modern bir tür yorumuydu) Arnold Schwarzenegger’li Predator ile dikkatleri üzerine çeken Mctiernan, bu filminde de aslen Scwarzenegger ile çalışmak istese de oyuncudan ret yanıtı alınca içlerinde Robert Gere, Clint Eastwood, Burt Reynolds, Slyvester Stallone, Don Johnson ve Harrison Ford’un da bulunduğu, dönemin birçok ünlü oyuncusuna teklif götürür. Mctiernan bunlardan da olumlu yanıt alamayınca son çare olarak o sıralarda TV dizileri ve bazıları TV için çevrilen küçük bütçeli filmlerde rol almaktan ileri gidememiş olan Bruce Willis’in kapısını çalar. Oyuncudan 5 milyon $ karşılığında olumlu yanıt alan Mctiernan’ın, o zamana dek hiçbir tanınmış filmi olmayan bir oyuncuya bu kadar ücret ödemesiyle bir kumar oynamış olduğu söylenebilir.

Mctiernan senaryoyu izleyicinin empati yapabileceği şekilde duygusal derinliği olan, kaslarından çok beynine ve içgüdülerine güvenen ama amacı için sonuna dek gidebilen kararlı bir adamın merkezinde ve aynı zamanda tahmin edilemeyecek irili ufaklı karakterlerin de katkılarıyla genişleyen, son dakikasına kadar aksiyondan taviz vermeyen bir metin haline getirmiştir. Bruce Willis’in rolüyle bütünleşen performansı ve aksiyonu sonuna dek izleyiciye yaşatan kurgusu ile Die Hard, 28 milyon $’lık bütçesine karşılık dünya çapında 140 milyon $’lık bir hasılata ulaşarak yapımcılarının bile beklemedikleri astronomik bir başarı yaratmış ve 3 dalda Oscar ödülüne aday gösterilmiştir. Tüm zamanların en iyi Noel gecesi filmleri arasında hala ilk 5’te ya da ilk 10’da sayılan film Kinema Junpo gibi seçkilerde Tüm Zamanların En İyileri listesinde yer almış, Michael Kamen tarafından hazırlanan klasik müzik dokulu Soundtrack’i de BMI tarafından Yılın En İyi Soundtrack’ı seçilmiştir.

Filmin konusu New York Polis Departmanı’nından John McClane’in (Bruce Willis) bir Noel gecesinin hemen öncesinde karısı Holly (Bonny Bedelia) ile bozulan ilişkilerini düzeltmek için bir fırsat bulmak ümidi ile Los Angeles’taki Nakatomi Plaza’ya gelmesi ile başlar. Noel partisinin hemen öncesinde elbiselerini değiştirmek için kendisine tahsis edilen odaya çıkan McClane yarı çıplak ve yalınayak bir haldeyken dışarıdan gelen silah seslerini duyar ve silahını kaptığı gibi duruma müdahele etmeye çalışır.