Civil War: Süper Kahramanlığın Muhasebesi

Anasının karnından tanrısal bir varlık olarak doğan, evrenin en hızlı işlemcisi ile çalışan, adeta mantık ve tutarlılık abidesi Vision da Avengers kadrosunun ruhani denge ölçeğinde Wanda’nın tam ters tarafında kalıyor (Tabii ki takımın psikolojik sorun olarak en uç adamları Kaptan Amerika ve Demir Adam değil). Burada Tarantino’nun meşhur Superman monoloğuna gönderme yaparsak, Vision doğal haliyle tanrısal bir varlık, tanrısal varlık olmak dışında bir şey bilmiyor. Gidip baba kazağı giydiği zaman bunu insanları taklit etmek için yapıyor, ama tanrısallığı gereği insanları başka insanların anladığı şekilde anlayacak kudrete sahip değil. Çok postmodern ve yapıbozumcu girersek, Vision’ın birilerini döverek dünyaya katkı sağlaması  kahramanlık değildir. Vision birilerini döverken tam olarak neyi riske atıyor, neyi feda ediyor? Onun için kurulu düzenin ötesine geçip iş yapmak garip bir şey olabilir mi adam zaten kurulu düzenin fersah fersah dışında. Hatta son seri çizgi romanı okursanız Vision ailesinin sisteme uyum sağlamaya çalışırken neler çektiğini de görürsünüz.

2

Burdan bakınca bu ikisinin neden çatışmanın iki farklı tarafında kaldığını görmek güç değil, Wanda devlet kontrolü altında kahramanlık yapmaya uygun bir karakter değil, sahip olduğu güçleri kendisi bile anlamıyorken idareyi bir grup bürokrata nasıl faydası olacak? Bu sadece kaza olduğunda resmi suçun başkasına yüklenmesi demek, bunun da Wanda gibi vicdanlı bir birey için ne anlamı olabilir. Gidip devlet emriyle yüzlerce insan öldürdükten sonra “BEN GÖREVİMİ YAPTIM ALNIM AÇIK VİCDANIM TEMİZ.” diye anırmak da herkesin yapabileceği bir şey değil. Vision için ise tam tersi geçerli. Kendisinin bir makina olduğunun farkında ve kendisinin en iyi şekilde nasıl işe koşulacağını bulmak sadece kendine has bir yetenek değil. Vision’ın yetenekleri bir kağıt üstüne listelenebilir ve önceden planlamayla en uygun şekilde kullanılabilir.

Black Panther ve Zemo

O zaman gelelim filmin asıl önemli sorusuna, intikam meşru mudur? (Bana sorarsanız ana karakterler Black Panther ve Zemoydu)

Black Panther’in babası, barışçıl ve diplomatik yollarla ölen vatandaşlarının hesabını sorarken tam anlamıyla pisi pisine öldü. Olayın şüphelisinin peşine polis düştü ammmaaaaaa… eski Sovyet süper askeri karşısında normal  kolpa polisin ne anlamı var?  Hele ki Kaptan Amerika’nın soruşturmaya mani olacağı, hukuki süreci sekteye uğratacağı da uzaktan bakınca anlaşılıyor. Black Panther de haklı olarak “Maden dünyanın düzeni böyle biz de düzene ayak uyduralım” dedi. Haftalarca iyi kötü çok ayırmadan yolunu keseni dövdü, bazen çift vurup tek saydı. En sonunda babasını öldüren zatı Sibirya’nın ortasında yakaladı. Tam en son anda, Zemonun sefaletini gördü, büyük ihtimalle geçen zaman boyunca gözünü karartan siniri de hafiflemişti. Zaferine ulaşıp boşluğa düşen, intikam ateşiyle geri tuttuğu depresyonun dalgalarında boğulan Zemo’nun çehresinde kendi yansımasını görünce aklı başına geldi. Kendine zarar veren insanların nasıl o hale geldigini anlayıp aynı hatayı yapmamak, iyi adam olmanın, empati sahibi olmanın az sayıdaki yararından biridir. Bunun üstüne zaten en kahramanca intikam yolunu seçip kendini vurmaya çalışan Zemo’yu yaşamaya mahkum etti. Esasen iki adam da yerden göğe kadar haklıydı, ama hak hukuk mevzusunun çok ötesine geçip kendilerine çok büyük zararlar verdiler.

3

Zemo hakkında zaten bir şey demiyorum, bu filmdeki haliyle çizgi roman sinemasının en olgun kötü adamıdır. Her türlü tartışmasına girerim.

Burada mesele bir iyilik kötülük meselesi değil, kimin iyi kimin kötü olduğu çok net. Black Panther özünde iyi bir insan olduğu için intikam peşinde koşarken etrafına çok az zarar veriyor. Zemo ise sürekli itlikte hainlikte, yok soygun azmettiriyor, yok bombalama yapıyor, gidiyor Bucky’nin beyin yıkamasını tetikliyor. Ama bu hareketler sadece olayın dış cilası. İyilik/kötülük cilasının altında milyon yıllık ham insan doğası yatıyor, ve o insan doğasının tamamen ele geçirdiği hayat bir daha iflah olmuyor.

Örümcek Adam

Bu güne kadar ki en aslına uygun Örümcek Adam kurgusyla muhatap olduk, bu bile filmin yaklaşık 15 dakikasının Örümcek Adam filmi reklamına adanmış olmasını affettirdi. Umarım asıl filmde bozmazlar.

Savaş Makinası

Savaş Makinası, 90’lardaki muhteşem Saban çizgi filmleri evreninde zırhın içinde boğulma tehlikesi geçirince kapalı yerde kalma korkusu geliştirmişti. Sinema evreninde de benzer bir olay deneyebilirler.

Diğerleri

Digerleri laf olsun torba dolsun diye vardı, pek kurcalayacak bir ortam görmüyorum.

Yorumlar