“Başkasından üstün olmanın onurlu bir yanı yoktur. Asıl onur, kişinin eski hâlinden üstün olmasından gelir.” Ernest Hemingway

“Layer Cake”, “Stardust”, “Kick-Ass” ve son olarak X-Men serisine yeni bir soluk getiren “X-Men: First Class” filmlerini yöneten Matthew Vaughn, bu kez James Bond ve diğer casus filmlerine yazılan bir aşk mektubu olarak tanımladığı “Kingsman: The Secret Service” filmi ile karşımızda!

Çizgi romanları filme uyarlamaya “Kick-Ass” ile başlayan Matthew Vaughn, “Kick-Ass”in yaratıcıları Mark Millar ve Dave Gibbons ile işbirliğini “Kingsman: The Secret Service” filmiyle devam ettirdi. Uzun zamandır bir casus filmi çekmek istediğini söyleyen Vaughn, bu proje için, “X-Men: Days of Future Past” filmindeki yönetmenlik koltuğunu Bryan Singer’a bıraktı. Filmi izledikten sonra bu kararın gayet yerinde olduğunu söyleyebilirim.

“Kingsman” adı verilen gizli servis, yıllar boyunca tüm dünyada kilit operasyonlar düzenleyerek olası felaketleri önleyen bir kuruluş olarak varlığını sürdürmektedir. Kod adlarını yuvarlak masa şövalyelerinden alan bu elit ajan grubunun sıradışı bir işe alım süreci vardır. Her ajanın kendi adayının yer aldığı bu yarışta, çetin bir eğitim sürecinin ardından, adımları başarıyla tamamlayan aday ajan olma hakkı kazanmaktadır.

Adayının, kendi yaptığı bir hata yüzünden hayatını feda etmesi üzerine minnettarlık ve daha çok vicdan azabı duyan “Galahad” kod adlı Harry Hart, ölüm haberini adayının ailesine kendi vermek ister. Bunun yanı sıra minnettarlığının ifadesi olarak da arkasında telefon numarası olan bir madalya vererek, bir iyiliğe ihtiyaç duymaları halinde o numarayı aramalarını ister. Eşini kaybetmenin acısıyla yıkılan karısı bu teklifi önemsemeyince, Harry madalyonu küçük Eggsy’ye verir.

Aradan 17 yıl geçer. Babasız büyümenin yanı sıra çocukluğunu annesinin despot erkek arkadaşıyla çatışarak geçiren Eggsy, büyük bir potansiyeli olmasına rağmen zeka ve kondisyonunu serserilikle harcayan bir genç olmuştur. Başı belaya girince madalyonu kullanan Eggsy’nin yolu “Galahad”la tekrar birleşir. Tıpkı babası gibi ajan olma fırsatıyla karşılaşan Eggsy’nin hayatı hiç ummadığı bir şekilde değişecektir.

Diğer yandan daha önce dünyayı kurtarmak için çok çaba ve para harcamış olan internet milyarderi Richmond Valentine, onca emeğe rağmen bir şeyi değiştiremediğini görünce bu uğraştan vazgeçer ve farklı bir plan yapar. Kingsman ile yolları kesişen Valentine’ın hiç de fena olmayan bu planın ne kadarını gerçekleştireceği ise merak konusu.

Kadrosunda Colin Firth (The King’s Speech), Mark Strong (Kick-Ass), Samuel L. Jackson (The Avengers), Michael Caine (The Dark Knight), Jack Davenport (Pirates of the Caribbean: The Curse of the Black Pearl) ve Taron Egerton ve Sofia Boutella’nın yer aldığı filmde, Mark Hamill (Star Wars: Return of the Jedi) de konuk oyuncu olarak hikayeye renk katıyor.