Dünden Bugüne James Bond: Bölüm 1
Yazar Ian Fleming’in ilk kitabını 1953 yılında yazdığı İngiliz Gizli Servis ajanı James Bond, o yıllardan günümüze kadar pek çok kez sinemaya uyarlandı. Salon züppesi rolünü oynamaktan hoşlanan, smokinler içinde lüks partilere katılan, güzel bir kadına kur yaparken elindeki çalkalanmış, karıştırılmamış votka martinisini yudumlayan James Bond’u Sean Connery’den George Lazenby’ye, Roger Moore’dan Timothy Dalton’a, Pierce Brosnan’dan Daniel Craig’e kadar pek çok oyuncu canlandırdı.
SPECTRE’ın vizyona girmesiyle birlikte Bond serisine nostaljik bir yolculuk yaptık. Sean Connery ile başlayan ve Daniel Craig’e kadar gelen uzun maratonun ilk ayağında, James Bond’u Sean Connery ve George Lazenby’nin canlandırdığı serinin ilk yedi filmine yer veriyorum.
Dr. No (1962)
“Dr. No”, Ian Fleming’in James Bond romanlarından uyarlanan ilk yapım değil. 1954 yılında CBS, ilk Bond kitabı “Casino Royale”den uyarlanan bir dizi yapar ve dizide Amerikanlaştırılmış bir “Jimmy Bond” versiyonuyla Barry Nelson rol alır.
Sancılı bir telif sürecinin ardından yapımcılar Harry Saltzman ve Albert R. Broccoli bir araya gelerek filmin yapım öncesi sürecine başlar. Yönetmen ve senaristlerin belirlenmesinden sonra sıra James Bond’u bulmaya gelir.
Süper casusu oynaması için yapımcılar önce Cary Grant gibi, yalnız daha genç bir oyuncu tasavvur ederler. Önce David Niven’ın üzerinde dururlar; daha sonra oyuncunun fiziğinin Bond’a yeterli gelmeyeceğini düşünerek cayarlar. Roger Moore da o sırada adaylar arasındadır ancak tehditkar bir tipi olmamasından dolayı ondan da vazgeçerler. Niven daha sonra “Casino Royale”in parodi versiyonunda James Bond’u canlandırırken artık daha olgun hale gelen Moore 1973 tarihli “Live and Let Die” filminde ve sonrasında altı filmde daha 007’yi oynayacaktır.
Saltzman ve Broccoli, öldürme lisansı olan Bond’u layıkıyla canlandıracak kadar maço ve tehlikeli olan bir imaj düşünürler. O dönemde her ne kadar Disney’in leprikonlu fantazi filmi “Darby O’Gill and the Little People”de ılımlı bir karakteri canlandırıyor olsa da Sean Connery’yi seçerler. Connery, görünüş itibariyle beklenen sert imajı karşılasa da, Bond’un smokinli klas imajı için yeterli değildir. Eski sütçü ve vücut geliştiriciyi bir centilmene çevirmek için “Dr. No” filminin yönetmeni Terence Young, oyuncuyu kanatları altına alır. Aktöre ilk özel dikim takım elbisesini almakla kalmaz, aynı zamanda Connery’yi Londra’daki lüks restroranlara da götürür.
Sean Connery ile birlikte filmin diğer oyuncuları da belirlenince “Dr. No”nun çekimleri kısa zamanda başlar. Film, çoğunlukla kitapların yazarı Ian Fleming’in de yaşadığı Jamaika’da çekilir. Honey Rider’ın denizden çıktığı meşhur sahnenin çekildiği sahil Fleming’in tüm Bond romanlarını yazdığı GoldenEye isimli evinin kıyısındadır. Hatta arkadaşlarıyla ve komşularıyla birlikte seti ziyaret eden Fleming, oyuncu Sean Connery’ye James Bond’u daha iyi oynaması için öğüt bile verir.
Buna rağmen filmin tamamlanmasının ardından Ian Fleming ve eşi Ann’e özel bir gösterim yapıldığında yazar, gördüğünden hiç hoşlanmaz. Fleming’in filmle ilgili görüşlerini, araştırma asistanı Peter Graham’a “Korkunç, sadece korkunç.” sözleriyle anlatır. Buna rağmen “Dr. No” gişede harikalar yaratır. Bu başarıdaki en büyük sebebiyse filmin senaryosunun o dönemdeki Soğuk Savaş gerginliği ve Küba Füze Krizine olan benzerliği olarak kabul edilebilir, ki bu kriz filmin vizyona girmesinden 11 gün sonra patlak vermiştir.