From Russia with Love (1963)

“Dr. No”nun gişe başarısından sonra, United Artists ikinci filme yeşil ışık yakar. İlk filmde 1 milyon dolar olan film bütçesini ikiye katlar ve Eon yapım şirketine 2 milyon dolarlık bir bütçe önerir. Ayrıca oyuncu Sean Connery’ye film ücreti olan 54.000 doların yanı sıra 100.000 dolar da bonus vermeyi kabul eder.

O dönemin ABD Başkanı John F. Kennedy’nin kitabını en sevdiği 10 kitabın arasında göstermesinin ardından, yapımcılar Broccoli ve Saltzman, popülaritesi artan “From Russia with Love” romanını filme uyarlamaya karar verirler. Broccoli ve Saltzman, ilk filmdeki ekibin çoğunu tekrar bir araya getirerek çekimlere hemen başlarlar.

“From Russia with Love”, James Bond, Kerim Bey ile birlikte.

Filmin çoğunluğu Türkiye’de çekilir. İkinci ünite Pinewood stüdyolarında görev alırken ana ekip Ayasofya’da çekimlere başlamıştır bile. Çekimlerin başlamasından kısa bir süre sonra işler, Bond’un Türk bağlantısı Kerim Bey’i canlandıran Pedro Armendariz için pek iyi gitmez. Çekimler sırasında aksamaların yaşanmasından sonra sağlık kontrolünden geçen oyuncunun kanser olduğu anlaşılır. Tedavi için çok geçtir ve yapılabilecek tek şey ağrıyı azaltmak için morfin kullanmaktır. Bunun üzerine oyuncunun sahnelerini tamamlayamayacağından endişe eden yönetmen, yoğun bir iki hafta sonunda Kerim Bey’in tüm sahnelerini çeker. Çekimlerin tamamlanmasından kısa bir süre sonra oyuncu Pedro Armendariz, hastanede intihar eder.

“From Russia with Love”, Red, Tatiana’yı rehin alır.

Bu her ne kadar üzücü bir olay olsa da yönetmen Terence Young’ın daha başka dertleri vardır. Filmi Türkiye’de çekmek beraberinde pek çok sorunu da beraberinde getirmiştir. Yerel ekibin tecrübesizliğinden Young ve ekibinin ihtiyaçlarını karşılamaktaki yetersizliğine kadar pek çok problemle karşılaşırlar. Ancak şüphesiz bunların en kötüsü Sirkeci Tren Garı’nda çekilen sahnedir. 3.500’ün üzerinde meraklı halk gara akın eder ve bu da sahnenin çekilmesini oldukça zorlaştırır. Yönetmen Young’ın bu duruma getirdiği çözüm ise oldukça trajikomiktir. Yönetmen filmin dublörlerinden olan Peter Perkins’ten gidip yandaki balkondan sarkarak halkın dikkatini başka yöne çekmesini ister. Böylece sahnenin çekimi tamamlanır.

Daha sonraki denizde takip sahnesinde işler daha da kötüye gider. Hız teknesi devamlı bozulur, Türk yapım asistanları tekneye benzin yerine kerosen koyar, fırtına başlar, Daniela Bianchi’yi deniz tutar ve sonunda Young çekim yerini Pendik’ten İskoçya’ya taşır. Fakat aksilikler orada da devam eder ve pek çok ölümcül kaza atlatılır. Ancak tüm bu tersliklere rağmen film tamamlanır ve film vizyona girer. Eleştirmenler tarafından özellikle trendeki dövüş sahnesi oldukça vahşi bulunsa da, “From Russia with Love” devasa bir başarı elde eder.

Goldfinger (1964)

Eldeki iki büyük gişe başarısının ardından, yapımcı şirket Eon, üçüncü 007 filmini yapmak için hemen kolları sıvar. “Dr. No” ve “From Russia with Love” filmlerinde oldukça iyi iş çıkaran yönetmen Terence Young, üçüncü film için pay ister ancak Broccoli ve Saltzman’ı ikna edemez. Bunun üzerine yapımcılar daha önce de teklif götürdükleri ancak red cevabı aldıkları Guy Hamilton’a bir kez daha teklifte bulunurlar. Hamilton geçmiş hatasını bir daha tekrarlamaz ve “Goldfinger” için yönetmen koltuğuna oturur.

Yönetmenin değişmesiyle taze bir başlangıç yapan yapım şirketi, konu senaryoya geldiğinde bazı sıkıntılarla karşılaşır. Kitapta lezbiyen olan Pussy Glore karakteri için temkinli davranarak karakterin seksüelliğinden açıkça bahsetmekten kaçınırlar. Yıllar sonra yayınlanan ekstra DVD’de, Pussy Galore’u canlandıran Honor Blackman izleyiciye daha fazla ipucu vermek istediğini ancak yönetmen Guy Hamilton’ın bunu reddetiğini söyler.

“Goldfinger”, Oddjob ünlü şapka numarasını sergilerken.

“From Russia with Love” kadar olmasa da oyuncular yine bazı tehlikeler atlatırlar. Filmin belki de en akılda kalıcı sahnesi Jill Masterson karakterinin altınla kaplanarak öldürülmesidir. Bu öldürme yönteminin, İsviçreli bir modelin fotoğraf çekimi sırasında kazayla ölümünden esinlendiği söylense de iddianın doğru olup olmadığı bilinmemektedir. Yine de sahne çekilirken oyuncu Shirley Eaton’ın sağlığından endişe edilmiş ve doktor hazırda bekletilmiştir. Bunu yanı sıra aktris tamamen altınla kaplanmamıştır. Fakat daha sonra bu endişenin yersiz olduğu ve o şekilde ölmenin mümkün olmadığı ortaya çıkar.

“Goldfinger”, Jill Masterson altınla kaplanmış halde.

“Goldfinger”da riskli şartlar altında oyunculuk yapan tek kişi Shirley Eaton değildir. James Bond’un bağlandığı masanın Goldfinger’ın lazeri tarafından kesildiği ünlü sahnede, Sean Connery gerçekten kasıklarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Lazer Bond’a doğru ilerlerken, özel efektlerden sorumlu olan Albert J. Luxford asetilen torç ile masayı alttan gerçekten keser. Ne zaman durması gerektiğine ise replikleri dinleyerek kendisi karar verir. Bu da durumu oldukça tehlikeli hale getirir. Filmde gördüğünüz Sean Connery’nin panik hali esasında gerçektir. Sean Connery meşhur “Operation Grandslam” repliğini söylediğinde torç Connery’ye yaklaşık 7 cm uzaktaydı.

“Goldfinger”, Ünlü lazer sahnesi.

Kaçınılmaz bir şekilde “Goldfinger” da gişede önemli bir başarı elde eder. Hatta önceki film “From Russia with Love”ın hasılatını da geride bırakır. Böylece Bond hikayelerinin elde ettiği başarının tesadüfi olmadığından iyice emin olunur.