Dünden Bugüne James Bond: Bölüm 2
A View to a Kill (1985)
Filmdeki Bond kızı Stacy Sutton’ı canlandıran Tanya Roberts’ın annesinden daha yaşlı olduğunu öğrenen Roger Moore, “A Vew to Kill”den sonra kesin olarak James Bond kariyerine son vereceğini söyler.
Oyuncu, Eon şirketi ile daha önce de iki kez karşı karşıya gelmiştir. Albert Broccoli, oyuncuyla daha önce uzun süreli bir kontrat yapmak isterken, Moore film bazlı anlaşma yapma konusunda direnmiştir. Oyuncu çekincelerini Broccoli ile iki kez paylaşmasına rağmen, yüksek maaşlarla ikna edilip “For Your Eyes Only” ve “Octopussy” filmlerini çekmiştir.
“A View to a Kill”e başlamadan önce Moore isteksizliğini Broccoli ile paylaşır. United Artists yetkilileri ise yine yüksek bir maaşla oyuncunun aklını çeler. Ancak Moore bu kez işini garantiye alır ve Broccoli ile bu filmin son film olduğuna dair bir anlaşma yapar. Broccoli de Moore ile hemfikirdir ve bir sonraki filmi “The Living Daylights” için daha genç bir Bond istediğini söyler. Filmin vizyona girmesinin ardından Sean Connery basına Bondu’u 33-35 yaşlarında bir aktör tarafından canlandırılması gerektiğini kendisinin ve Roger Moore’un rol için çok yaşlı olduğunu söyleyecektir.
Moore’un teklifi kabul etmesinin ardından, sıra filmin kötü adamı Max Zorin’i oynayacak olan aktörü belirlemeye gelir. “The Deer Hunter” ve Sean Connery ile birlikte oynadığı “The Anderson Tapes” filmleriyle iyi bir çıkış yapan oyuncu Christopher Walken, Max Zorin rolü için seçilir. Aslında Max Zorin rolü Sting baz alınarak ve David Bowie düşünülerek yazılmış ancak Bowie teklifi reddetmiştir.
Yapım öncesinde, Pinewood stüdyosunda “The Spy Who Loved Me” için inşa edilen 007 sahnesi, 27 Haziran 1984 yılında Ridley Scott’ın “Legend” filminin setinde yangın çıkmasıyla zarar görür. Bu da yapım sürecinin sekteye uğramasına neden olur. Açılış sahnesi, İzlanda’da çekilir ancak oyuncuların hiçbiri hatta Roger Moore bile çekim için İzlanda’ya gitmez. Renault yapım fabrikası ve Eiffel Kulesi’nde paraşütle atlama sahnelerinde Bond emektarı B.J. Worth yer alır.
Diğer Bond filmlerinden farklı olarak “A View to a Kill” vizyona önce Amerika’da girer. Yaklaşık üç hafta sonra da Birleşik Krallık’ta vizyona giren filmin hasılatı, “Octopussy”den çok daha düşük olmuştur.
The Living Daylights (1987)
“A View To A Kill”in hayal kırıklığı yaratan performansından ve Roger Moore’un seriden ayrılmasından sonra, Eon Şirketi Bond serisini yeniden tanımlama ihtiyacı hisseder. Albert R. Broccoli James Bond rolü için 33 yaşındaki Pierce Brosnan’ı düşünür. O sırada eşi ile birlikte Hollywood’a taşınan Brosnan komedi-dram dizisi “Remington Steele”da oynamaktadır. Şans eseri NBC diziyi iptal eder ve Brosnan James Bond rolü için hazırlanmaya başlar. Ancak Eon şirketinin Brosnan üzerindeki ilgisini gören NBC, aniden fikir değiştirerek diziyi yeniler. Brosnan dizinin yapımcı şirketi olan Mary Tyler Moore Television ile yaptığı kontrat sonucu Bond rolünden vazgeçmek zorunda kalır. Kariyerinin en büyük rolünü kaybetmek oyuncuyu hüsrana uğratır. Ancak on yıl sonra 007 rolünü oynama fırsatı oyuncunun karşısına tekrar çıkacaktır.
Bu talihsiz gelişmeden sonra Broccoli Bond arayışına tekrar başlar. Kısa bir süre rol için Sam Neil ve pek tanınmayan Avustralyalı aktör Finlay Light düşünülür. Ancak 6 Ağustos 1986’da Gallerli oyuncu Timothy Dalton’ın yeni Bond olduğu duyurulur. Dalton’ın seçkin bir sahne, televizyon ve sinema kariyeri vardır. Dalton, 1968 yılında Sean Connery seriden ayrıldığında Bond rolü için düşünülmüş ancak o dönem oyuncu kendini rol için çok genç gördüğünden dolayı rol George Lazenby’ye verilmiştir.
O dönemdeki halk gelenekleri ile birlikte James Bond’un imajı da değiştirilir. Soğuk Savaş’ın son dönemleri olması, o dönem patlak veren AIDS krizi ve Ian Fleming’in orijinal kaynaklarının azalmasından dolayı filmlerin yapısı da farklılaşır. Dalton’ın Bond’u için mücadele edecek savaş ve bilgi alacağı/kurtaracağı çok sayıda kadın yoktur.
Filmin çekimleri Pinewood Stüdyoları’nda başlar. O ana kadar Bond ve başrol kadın oyuncusu izleyicinin karşısına çıkmamıştır. Viyana’da çekimler başladığında yönetmen John Glen’in direktifiyle Timothy Dalton ve Maryam d’Abo bir basın toplantısıyla tanıtılır. Aynı konferansta Glen ve Broccoli karakterin sığ olduğuna dair ithamları da defeder ve Bond karakterinin psikolojik olarak eskisinden daha derin olduğunu söylerler.
Açılıştaki Cebelitarık’ta geçen sahnede, sahte 00 ajanı rolünde oynaması için bir dublörle anlaşan John Glen, çekim sırasındaki telaştan dolayı rolü gerçek bir aktöre vermeye karar verir ve rolü oyuncu Carl Rigg’e önerir. O sırada yeni bebek sahibi olan oyuncunun eşi iş için şehir dışındadır. Rol için telefon alan Rigg, bebeğini komşuya bırakıp karısına James Bond filmi çekmek için gittiğine dair bir not yazar ve ilk uçakla Cebelitarık’a gelir.
Cebelitarık’ta ekip alışılmadık bir fotoğraf çekimi yapar. Filmin çekildiği kayalıkta olan görevlilerden birinin Kraliyet Topçusu olduğunu öğrenirler. Bu topçunun ismi ise Bond – James Bond’dur. Bu hoş tesadüfü fırsat bilen Eon şirketi uluslararası basının da katıldığı gerçek ve kurgusal James Bond’lar için bir fotoğraf çekimi yapar. Pinewood stüdyosuna döndükten sonra başlayan çekimlere serinin müdavimleri olan Galler Prensi ve Prensesi’nin ziyareti üzerine ara verilir. Ertesi gün tüm basında Prenses Diana’nın eşi Prens Charles’ın kafasında şarap şişesi kırdığı kare yer alır. Filmin çekimleri kısa bir süre sonra tamamlanır.
Prens ve Prenses filmin ilk gösterimine de katılır. “The Living Daylights”ın gişe hasılatı çok yüksek olmamasına rağmen, filmin dünya çapındaki geliri MGM/UA için cesaret verici olmuştur.