Yapımcı Michael G. Wilson’un söylediğine göre filmde James Bond’un kullandığı pasaport yapım ekibi tarafından değil bizzat İngiltere Göçmenlik Bürosu tarafından hazırlanır. Kağıdı, baskısı, fotoğraf ve hatta ceketi bile resmi bir pasaport kurallarına uygun biçimdedir. Yine de güvenlik gerekçesiyle resmi kullanımı önlemek amacıyla pasaport yazılımı işaretlenir. Filmin çıkışından birkaç gün sonra gerçek MI6, “The Times” ve “The Sunday Times” gazetelerine tam sayfa ilan verir. İlanın başlığında, “İyi bir casusun nitelikleri bu kadar belli olsaydı, bu nitelikler onu pek de iyi bir casus yapmazdı.” yazar. Reklamın verilme amacı, “Skyfall”daki James Bond gibi, filmlerde gösterilen casus mitini ortadan kaldırmaktır. İlanda ayrıca gerçek casusluk işinin yüksek hızlı kovalamacalar ve çatışmalar içermediği, ortalama bir ajanın küresel tehditleri yok etmediği ve aslında onların oldukça sıradan olduğu da yer alır. Reklam ayrıca beyaz erkek casus klişesini de reddeder: “İşin doğrusu şu ki; Britanya vatandaşı olduktan sonra hangi cinsiyette veya nereli olduğunuz umrumuzda değil.” Bu eğlenceli reklam, MI6 tarihindeki en açık işe alım ilanı olur.

Galası Royal Albert Hall’da yapılan “Skyfall”, tüm James Bond filmleri arasında en yüksek gişe hasılatı elde eden film olur.

Spectre (2015)

“Spectre”nin yapım öncesi süreci “Skyfall”un vizyona girmesinden önce başlar. Tretman John Logan tarafından yazılır ve senaryo diğer üç filmdeki senaristler Neal Purvis ve Robert Wade tarafından tamamlanır. Ancak bu kez senaryoyu düzelten isim Paul Haggis değil Jez Butterworth olur. “Skyfall”u yöneten Sam Mendes başlangıçta geri dönüş çok istekli olmaz. Bunun üzerine yapım ekibi başta Christopher Nolan olmak üzere, Ang Lee, Tom Hooper, David Yates, Danny Boyle, Shane Black veya Nicolas Winding Refn ile birlikte çalışmayı düşünürler. Ancak Mendes kısa bir süre sonra yeniden yönetmen koltuğuna oturacağını açıklar.

Kasım 2014’te Sony Pictures siber saldırıya uğrar ve John Logan tarafından yazılan treatmana göre filmin bütçesinin aşırı olduğunu düşünen sinirli Sony yöneticlerinin gizli mailleşmeleri de dahil olmak üzere pek çok belge basına sızar. Bunun üzerine Eon şirketi basına sızan senaryo taslağının senaryonun ilk versiyonu olduğunu açıklayarak ortalığı sakinleştirmeye çalışır. Gerçekten de senaryo belli bir tarihe kadar çok gizli kalır. Hatta bir süre hikayeyi bilen kişiler yalnızca Daniel Craig, yapımcılar Barbara Broccoli ve Michael G. Wilson ile birkaç Eon personeli olur.

Daniel Craig, dördüncü kez James Bond olarak karşımıza çıkar. Ancak Craig’in, James Bond’u canlandırmak konusundaki tereddütleri bu filmle bir kez daha gün yüzüne çıkar. 47 yaşına gelen oyuncu üstsüz sahneleri için fit görünmek konusunda gittikçe daha çok zorlandığını söyler. Oyuncu bir röportajında bu role her şeyini verdiğini, formda kalabilmek için son altı aydır deli gibi çalıştığını ve bunun gittikçe daha da zorlaştığını açıklar ancak elinden geldiğince buna devam etmek istediğini de ekler. Daniel Craig’le birlikte, “Skyfall”da tanıdığımız Ben Whishaw Q rolünde ve Naomie Harris ise Moneypenny rolünde seriye geri dönüş yapar. Yine “Skyfall”da yer alan Ralph Fiennes “Spectre”de karşımıza yeni M olarak çıkar. Daha önce “Quantum of Solace” ve “Skyfall”da oynayan Rory Kinnear da üçüncü kez Bill Tanner’ı canlandırır.

“Spectre”, Bond koca binayı yıkmadan dakikalar önce

“Skyfall”da Sévérine rolünde oynayan Bérénice Marlohe’tan sonra yönetmen Sam Mendes yeni filmdeki Madeleine Swann karakteri için daha tecrübeli bir oyuncuyla çalışmak ister ve rol nihayetinde daha önce “Inglorious Basterds”, “Mission Impossible: The Ghost Protocol” ve “Blue is the Warmest Color” gibi filmlerde oynayan Léa Seydoux’ya gider. İlk deneme çekimine alkollü gelen Fransız oyuncu, bazı repliklerini unutur ve satırları okurken bocalar ve özetle işleri berbat eder. Bunun farkında olan oyuncu seçmelere başka bir gün katılmak için ricada bulunur. Bu ricası kabul olan oyuncu ikinci denemede baş Bond kızı olan Madeleine Swann rolünü almayı başarır.