1970’lerin sonuna gelindiğinde proje “James Bond of the Secret Service” adı altında tekrar gündeme gelir. Bu kez ekibe ünlü yapımcı Jack Schwartzman dahil olur ve birkaç yasal pürüzü temizleyerek projeyi dava geçirmez hale getirir. Senaryoyu yazması için senarist Lorenzo Semple Jr.ı seçer. Senaryonun tamamlanmasının ardından sıra James Bond’u bulmaya gelir. Kevin McClory’nin filmi ilk planladığı sırada aklındaki isim Richard Burton’dır. Burton ile görüşmeler başlamasına rağmen, projenin iptali sonrasında ilerleme kaydedilememiştir. 1970’lerin ortasındaki girişim sırasında Bond rolü için olmasa da diğer karakterler için bir grup aktörün adı geçer. Blofeld rolü için Orson Welles, M rolü için Trevor Howard düşünülürken, filmi yönetmesi için ise Richard Attenborough akla gelir.

1978 yılında “James Bond of the Secret Service” geliştirilmeye başladığında, Sean Connery bir kez daha seçenekler arasına girer. 1979 yılında Eon Productions tarafından yapılan “Moonraker” filmiyle kafa kafaya gelmesi planlanan film, bir kez daha yasal pürüzlerle karşı karşıya kalır. (Eon Productions’ın çok başarılı avukatları olsa gerek.) Yapımcı Jack Schwartzman’ın projeye dahil olmasının ardından yapımcı Sean Connery’den James Bond’u bir kez daha canlandırmasını ister ve birkaç şartla Connery bu teklifi kabul eder. Şartlar arasında 3 milyon dolar ücret (2016’ya göre 7 milyon dolar), filmin karından pay, kadro ve senaryo üzerinde kontrol hakkı vardır. Connery’nin tekrar James Bond’u canlandıracak olması senaryoyu da bir ölçüde değiştirecektir. Diyaloglara o dönem 52 yaşında olan Connery’nin yaşıyla ve tecrübesiyle ilgili replikler eklenir. Senaryonun bazı kısımlarından memnun olmayan Connery, daha önce “Diamonds Are Forever” filminin senaryosunu yazan Tom Mankiewicz’e giderek ondan senaryoyu elden geçirmesini ister. Ancak Mankiewicz, Albert Broccoli’ye olan bağlılığından ötürü bu teklifi reddeder.

James Bond’un belirlenmesinin ardından sıra diğer oyunculara gelir. Sean Connery, filmdeki kötü adam olan Maximillian Largo için Mephisto filmindeki performansıyla 1981 yılında Oscar kazanan Macar oyuncu Klaus Maria Brandauer’i önerir. Max von Sydow Ernst Stacro Blofeld karakteri için seçilirken, filmdeki kötü Bond kızı olan Fatima Blush karakteri için ise eski model Barbara Carrera tercih edilir. Sean Connery’nin eşi Micheline Wife Londra’da bir otelde Kim Basinger ile karşılaşır. Domino karakteri için eşine Basinger’ı önerir ve Sean Connery bu öneriyi kabul eder. Felix Leiter rolü için Bernie Casey ile konulan Connery, seyirciler tarafından pek hatırlanmayan bu karakteri siyah birinin oynamasıyla bu durumun değişebileceğini söyler. Filmin kadrosunda ayrıca ilk filminde oynayan ünlü komedyen Rowan Atkinson yer almaktadır. Nigel Small-Fawcett adında komik bir karakteri canlandıran Atkinson, yıllar sonra bir James Bond parodisi olan Johnny English filmini çekecektir.

“Never Say Never Again” filminin çekimleri 27 Eylül 1982 tarihinde başlar. İki ay boyunca Fransız Rivierası’nda çalışan film ekibi daha sonra kasım ortasında Bahamalar’daki Nassau’ya gider. İspanya’nın şehri Almería, Fransa’nın Antibes şehri, İngiltere, Monaco ve Amerika’da pek çok sahne çeker. Sahnelerin çoğu 1983 ilkbaharında çekilen film, yaza doğru tamamlanır. Yapım süresince pek çok sorunla karşılaşılır. Sean Connery, yapım süresince yönetmen asistanı David Tomlin ile birlikte bir çok sorumluluk üstlenir. Bu durumdan rahatsız olan yönetmen Irwin Keshner ise yapımcı Jack Schwartzman’ı suçlayarak, film yapımcılığı konusunda tecrübesiz olmakla itham eder. Bu sırada başka bir sorun daha çıkar. Yapımın bütçesi bitmiştir. Yapımcı Jack Schwartzman pek çok masrafı cebinden ödemek zorunda kalır. Schwartzman, sonraları filmin bütçesini hafife almakla hata yaptığını kabul edecektir.