Bilimkurgu sizin için ne ifade ediyor? Uzay, ışıklı gemiler, büyük silahlar, bolca patlama veya ekranı kaplayan görsel efektler? Eğer bunların bilim kurgu için vazgeçilmez temalar olduğunu düşünüyorsanız yanıldınız. Çünkü Another Earth sizlere minimum bütçe ve resmen sıfır görsel efektle uzay-felsefe ilişkisine dayalı şahane bir bilim kurgu deneyimi sunuyor. Peki Another Earth nedir, ne anlatır bu film ?

Yönetmenliğini Mike Cahill‘in üstlendiği, 2011 yapımı Another Earth, ansızın gökyüzünde Ay’ın yanında beliren bir gezegenin gün geçtikçe büyümesini konu alıyor. Gezegen, hiç bir şey olmaksızın insanlar uyandığı zaman gökyüzünde beliriyor. Ay’ın hemen yanında gözüken bu gezegen Dünya’ya oldukça benzerken gittikçe büyümesi de gezegende bir telaşa yol açıyor. Bu nedir? Canavar uzaylılar mı yoksa ilahi bir güç mü?

Temelinde ele aldığı yeni gezegen keşfine rağmen arka planda gibi gözüken ama dosdoğru filmin odak noktası olan bir de karakter hikayesi var filmin. Rhoda adlı genç, geçirdiği bir trafik kazasında bir ailenin ölüme yol açıyor. Ailede sağ kalan tek kişiyse arabada karısı ve çocuğunu kaybeden John. Rhoda bir uzay aşığı, gezegenin görülmesi onun için bir mutluluk ama aynı zamanda içinde söndüremediği bir pişmanlık, üzüntü dalgası var. İşlediği bu suçtan ötürü okullarda temizlik görevlisi olarak çalışıyor, hayattan beklentisini de bir şekilde kaybediyor. Rhoda, geçirdiği rutin günleri her gün gökyüzüne bakarak hayaller kurduğu Dünya’nın İkizi ile atlatıyor. Ancak bu pişmanlığı ve acıyı söndürmek için yeterli değil. Bir yanda uzay aşkı, öteki taraftaysa işlediği cinayet onu kendi içinde bir sorguya çekiyor.

Rhoda artık hazırdır. John ile konuşmalı ve ona ailesini yok eden kişinin kendisi olduğunu söylemelidir. Bunu yapmak içinse John’un evinde temizlik işçisi olarak çalışmaya başlar. İşler ne yazık ki Rhoda nın istediği gibi gitmez. Yapmak istediği itiraf çok zordur. Kafasında dönüp duran bu düşünceler ve her geçen gün kendisine daha da yakınlaşan John’a karşı bu korkunç itirafı yapmak onun için çok zahmetli olacaktır. Tüm bunlar onun üstüne yüklenirken yepyeni gezegene bir seyahat düzenlenecek ve bu seyahatin kazananı bir internet mektubuyla belirlenecekti. Rhoda içindeki uzay aşkını döktüğü bu mektubu şirkete gönderir ve isteğinin gerçekleşmesini bekler.

Elbette bunlar olurken filmin ikinci altyapısı olan John ve Rhode ilişki kendini gösterir. Artık bu ikili birbirine aşık, geceleri beraber vakit geçiren, beraberce yemek yiyen bir çift olmuşken elbette Rhode’un itirafı çok daha zorlaşır. Günler geçer, gezegen büyür ve Rhode, şanslı kişinin kendisi olduğunu, gezegene gidecek seyahatin biletini kazandığını öğrenir. İtirafını yapmak için John’un yanına gittiği zamansa işler çığırından çıkar. Aşkları bu seyahate engel olurken Rhoda dayanamayıp itirafını yapar ve John dahil tüm dünya ondan nefret eder. Halk, bu yolcuğuna bir katil mi gidecek diye tartışır. Rhoda yine başa dönmüştür. Peki ne yapacak? Devamını anlatmayı ve gezegenin esas sırrını söylemeyi istemiyorum çünkü izlerken sizlerin deneyimlemesi gereken bir olay.

Başlıkta da belirttiğim gibi, bu film bir bilim kurguya göre oldukça düşük bütçeyle çekilmiş (100.000 dolar ile). Görsel efektler minimum, hatta tek efekt gittikçe büyüyen gezegen diyebilirim. Sinematografisi, altyapısında barındırdığı karakter derinlikleri ve elbette uzay aşkıyla gişede ulaştığı 1 milyon doları sonuna kadar hak ediyor Another Earth. Bağımsız, uzay dolu, karakter metodları yüksek bu bilim kurgu macerasını ıskalamayın.