Gerçek Bir Efsane: Rocky Serisi Bölüm 1

Bu antrenmanlar sırasında ne kadar vasat bir fiziksel kondisyona sahip olduğu da ortaya çıkacak, birden çok kez Apollo’dan çok kötü dayak yiyerek rezil olacağı konusunda git gel yaşamasına rağmen, bir şekilde çalışmaya devam eder ve medyanın ilgisini de belli oranda çekmeye başlar. Bir noktadan sonra Rocky için bu maç bir varlık mücadelesine dönüşecektir.

Bu sırada Apollo ise dövüşü pek önemsemeyip, kendi günlük rutin işleri ile ilgilenmektedir. Zirvede bir şampiyon olmasına rağmen müthiş hızı ve tekniği, yenilmezliği yüzünden rakiplerinin çekingenliğini de hesaba katarsak Apollo’nun vitesi boşa atmasının oldukça normal olduğunu görürüz. Hele ki; üçüncü sınıf bir boksör ile yapacağı şov amaçlı görünen bu maç, şampiyon için sportif anlamda pek az önem taşır.

"I want you, i want you. Uncle Apollo wants you"

“I want you, i want you. Uncle Apollo wants you”

Ve en sonunda kaçınılmaz olan gelir, Apollo ve Rocky dövüşü başlar. Dövüşün başlarında Apollo hakikaten çok üstündür. Spora ve dövüş sporlarına hakim birileri, bu dövüşte Rocky’nin hem duruş, hem teknik, hem de fiziksel olarak Apollo’dan ne kadar geride olduğunu anında fark edeceklerdir.

Rocky, Apollo’ya göre hantaldır, tekniği çok vasattır, vücudu ve kas yapısı bile o kadar belirgin değildir. Tek üstün noktası dayak yememek istemesi ve Dünya’ya “Ben serseri değilim, sadece bir karakterim ama görünenden fazlasına sahibim. Bana saygı duyun.” diye bağırmak istiyor oluşudur. Kısacası bir tarafta irade ve dayanıklılık, diğer tarafta ise geriye kalan her şey vardır.

Fakat ilk roundta oldukça bayağı geçmesi beklenen dövüşte, bir noktada Rocky karşılık vermeye başlar ve kum torbası rolünden çıkıp yavaş yavaş ringdeki ikinci dövüşçü olmaya başlar. Apollo’ysa başlarda oyun oynamasına rağmen, rakibi pes etmedikçe sinirlenmeye başlar gittikçe daha saldırgan hale gelir.

Dövüş gittikçe ilerler, başta Rocky’yi ciddiye almayan spikerler ve izleyiciler dahil herkes bu iradesi kuvvetli ve yere düştükçe geri kalkan adama büyük hayranlık duymaya başlarlar. Salonun tepkileri dövüş boyunca değişmeye devam edecek ve büyük şampiyondan çok Rocky alkışlanmaya başlayacaktır.

Adrian bebeğim bir kamyon dayak yedim ama yıkılmadım ayaktayım.

Adrian bebeğim bir kamyon dayak yedim ama yıkılmadım ayaktayım.

Ve filmin finalinde, iki harap boksör de müthiş çabalarına rağmen birbirlerini nakavt etmeyi beceremezler. Sonuç üç hakemin teknik puanlamasına kalır ve puanlamaya göre Apollo maçın kazananı olur. Fakat ünlü replik burada devreye girer “Adriaaaannnnn, Adriaaaannnnnnnn” diye bağıran Rocky puanlamayı bile dinlememektedir. Kendisine göre Apollo’dan dayak yememiş, en azından 15 round ayakta kalarak kendisine ve çevresine verdiği sözü tutmuştur.

Tekrar maçı olacak mı diye soranlara ikisi de “asla” şeklinde yanıtlar verirler zira çok yıpranmışlardır. Rocky mutludur, Apollo da çok zorlanmasına rağmen vasat  bir boksöre yenilmemiş ve altın kemeri korumuştur. Apollo da mutludur, en azından o an için…

IMDB: 8.1
Rotten Tomatoes: %93

Bu yazı, "Rocky Serisi" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar