Seriye Rocky’nin üçüncü filmi ile devam ediyoruz…

ROCKY III

Üçüncü film 1982 yılında çekilir. Filmin hikayesinde de üç yıl geçmiştir. Rocky, yeni Dünya şampiyonu olarak birden çok kez ünvan maçına çıkmış ve her defasında rakiplerini yenerek ünvanını korumuştur. Artık hem sevilen, hem de saygı duyulan bir medya ikonu haline gelmiştir. Apollo’nun bir zamanlar oturduğuna benzer türde büyük bir villada yaşamaktadır ve üst düzey bir yaşam standardına sahiptir. Çocuğu Rocky Jr. ise büyümektedir.

Amerika’nın sevgili evlatlarından biri olarak bir seferinde, profesyonel bir amerikan güreşçisi olan Thunderlips (Hulk Hogan) ile dövüşür. Bu, serinin alışılageldik final dövüşlerinden olmasa da oldukça keyiflidir. Kamu yararına, geliri hayır kurumlarına bağışlanacak bir dövüştür. Rocky çok sevilen bir sporcudur ve Thunderlips ise amerikan güreşi izleyicilerinde hem hayranlık hem de nefret uyandıran kurgu bir karakterdir. Oldukça iri yarıdır ve değişik bir tipi vardır.

Her nasılsa profesyonel boksu bilmesine rağmen bu tür gösteri maçlarına alışkın olmayan Rocky, Thunderlips’e ringde “heh bak ben sana vurayım al bakalım iyi mi böyle, sen de bana vurursun birazdan tamam mı arkadaşım?” şeklinde yaklaşır.

Tabi Thunderlips, izleyicilere iyi bir şov sunma taraftarıdır ancak şov anlayışı farklıdır. Başta Rocky’e çok sert bir şekilde girmeye başlar ve biraz patakladıktan sonra nihayetinde, alttaki efsane sahne ile şampiyonu tribünlere fırlatır!

Bu mu len şampiyonunuz, el kadarmış alın geri atıyorum!

Rocky, bu işin eldivenler ve boks kuralları ile çözülmeyeceğini anlar ve apar topar eldivenleri yırtıp atar. Çıplak elleri ile Thunderlips ile dövüşmeye başlar. Artık o da sokaklarda öğrendiği türde dövüşmektedir. En sonunda Thunderlips’i aynı şekilde kaldırır ve tribünlere fırlatıp dövüşü kazanır. Hakem de Rocky’i kazanan ilan eder.

Buna rağmen; dövüşten sonra Thunderlips gelir ve Rocky ile gülümseyerek hatıra fotoğrafı çektirir. Rocky az önce ringde neler döndüğünü anlamamış ancak hayatta kaldığı için kendisini şanslı hissetmektedir.

Filmin bu ilk bölümlerinde Rocky’nin popülaritesinin arttığını izlerken, alttan çok sağlam bir şekilde gelen yeni bir siyahi boksörün başarı hikayesine de şahit oluruz. Clubber Lang isimli bu boksör, sokaklardan gelmiştir ve oldukça öfkelidir. Kendini zirvede görmek istediği için Rocky ile dövüşmek istemekte, ancak Rocky’nin menajerleri tarafından reddedilmektedir.

En sonunda Clubber Lang, halka ve medyaya açık bir ortamda Rocky’i aşağılar. Rocky’nin korktuğunu, çakma bir şampiyon olduğunu ve zamanında Apollo’nun Rocky’e verdiği türde bir şansa sahip olmak istediğini söyler. Rocky cevap vermez ve menajerleri konuyu kapatmaya çalışırlarken, Lang hakaretlerin dozunu arttırır ve Rocky’nin eşi Adrian’ı hedef alan cinsel içerikli yorumlar yapmaya başlar ve Rocky’i kızdırmayı başarır. Şampiyon dövüşü kabul ettiğini söyler.

Ben de dövüşicim bana da para virin ben de ünlü olicim!

Fakat menajerleri ve eski hocası Mickey, Rocky’e kızarlar. Lang ile dövüşmemesini, şampiyon olduğundan bu yana dövüştüğü rakiplerin hepsinin özel olarak seçildiğini söylerler. Rocky ise duyduklarına inananamaz! Bunca süredir ayarlanmış dövüşlere katıldığını duyunca resmen sersemlemiştir. Mickey ise dövüşlerin ayarlanmadığını ancak Rocky’e ters gelmeyecek ve formda olmayan isimleri seçtiklerini söyleyerek ortamı yumuşatır. Clubber Lang ise formunun zirvesinde ve Rocky’e oldukça ters gelecek bir boksördür, ekibin bu maçın yapılmamasını isteme nedenleri de bu tür teknik sebeplerdir.

Buna rağmen Rocky kararından vazgeçmez. Herhangi bir ünvan mücadelesi gibi hazırlıklarına başlar. Bu noktada Lang’in de hazırlıklarını izleriz. Esasında durum Rocky ile Apollo’nun ilk mücadelelerinden farksızdır. Lang başarıya aç, kaybedecek pek az şeyi olan aşırı hırslı bir boksördür. Rocky ise ilgisi hayranlar ve medya tarafından bölünen oldukça süslü bir ekran yüzü haline gelmiştir.