Konu çok fazla uzamaz ve yakın bir sürede ünvan maçına çıkarlar. Dövüşün başında, Apollo televizyon yorumcusu olarak sahneye gelir ve büyük alkışlar arasında boksörlere başarılar diler. Bu sahnede Rocky ve Apollo arasında herhangi bir kötü niyetin kalmadığını görürüz. Rocky dostane bir şekilde Apollo ile selamlaşır ancak Lang, Apollo’ya küfreder ve onu aşağılar. Bu sahne herkes tarafından görülmese de, Apollo’nun Lang’den nefret etmesine neden olacak ve serinin kaderini değiştirecektir.

Rocky ve Lang, dövüşe başladıklarında Lang fırtına gibi bir açılış yapar ve ikinci roundda Rocky nakavt olur! Zira Rocky maçı uzatmak istememektedir ve aceleci davranıp rakibinin üzerine dikkatsiz bir şekilde gitmiştir. Daha kuvvetli ve hazırlıklı olan Lang artık yeni Dünya şampiyonu olarak maçı bitirmiş olur.

Maçın sonunda, Rocky’nin babası gibi gördüğü hocası Mickey yaşlı kalbine yenik düşer. Rocky hem maçı, hem Mickey’i kaybettiği için derin bir depresyona sürüklenir. Fakat bu sırada Lang’in saygısızlılığına sinirlenmiş olan Apollo, Adrian’ın da yardımı ile Rocky’i rehabilite etmeye çalışır. Apollo, Rocky’nin hocası olmayı teklif eder ancak bunun karşılığında kendisinden “bir iyilik isteyeceğini” söyler. Bu konuya sonra tekrar geleceğiz.

Filmin bu noktası, Rocky serilerinin isim karakterini bir kenara koyarsak en önemli figürlerinden Apollo’yu tam anlamıyla tanımamız açısından ilginçtir. Apollo, Rocky ile olan mücadelelerinde özellikle ikinci filmde rakibini aşağılayıp dövüşe zorlamasına rağmen, Rocky tarafından hiç bir zaman saygısızlığa uğramamıştır. Rocky her zaman Apollo’nun harika bir dövüşçü olduğunu ve kendisine verdiği şans için müteşekkir olduğunu belirtmiştir. Apollo ise kendi zamanının geçtiğini, kaybettiği popülarite ile sportif başarıyı geri kazanamayacağının bilincinde olarak, aktif boksu bırakmıştır. Fakat kafasının bir yerinde, Rocky’nin halen şampiyon olarak kalmasının da, kendisinin halen hatırlanan bir karakter olarak kalmasına yardımcı olduğunun farkındadır. Neticede Rocky’nin ünvanı almış olduğu, bir önceki şampiyon Apollo’dur. Rocky, ünvanı kaybettiği anda Apollo tarih sayfalarında bir adım geriye itilecektir.

Ayrıca kendini de Rocky’nin arkadaşı olarak görmekte ve hayatını adadığı bu spordan uzak kalamamaktadır. En sonunda Rocky’i antrenman yapmaya ikna eder. Ancak Rocky’nin içindeki bir şeyler Mickey ile birlikte ölmüştür. Uzun süreler boyunca Rocky’nin dövüşmesine karşı olan Adrian da Rocky’nin spora dönüş yaşamazsa içten içe çökeceğini fark etmiştir ve Apollo ile birlikte Rocky’i motive etmeye başlar.

Apollo, yazının her yerinde belirttiğim gibi aşırı teknik ve yetenekli bir boksördür. Rocky’nin doğrudan rakibin üzerine giden ve darbeleri karşılayan pervasız stilinin (ki İtalyan kökenli boksörler arasında yaygındır) Lang karşısında dezavantaj sağladığını görmüştür. Bu yüzden Rocky’i kendi yetiştiği türde hız ve beceri içeren yeni bir kalıba sokmaya başlar.

Bu filmdeki Rocky’nin antrenmanları ilk filmlerdeki gibi bireysel ve aşırı yoğun çalışmadan, ikili ve çok daha beceri isteyen farklı bir çalışmaya dönüştüğünü seyrederiz. Sportif açıdan bakarsak bu türden bir değişim, oldukça zorlu ve bir o kadar üst düzey bir geçiş süreci olsa da, tarih boyunca en iyi sporcular tarafından, farklı spor dallarında zaman zaman uygulanabilmiştir. Üçüncü filmde bunun harika bir örneğine şahit oluruz.

Streoidler sağ olsun…

Filmin devamında Rocky, Lang’e meydan okur. Lang yeni şampiyon olmasına rağmen medya ve halk desteği çok daha sempatik olan Rocky’nin tarafındadır. Doğal olarak Lang, medyan okumayı reddetmez ve Rocky’i yine aşağılamaya devam eder. Final müsabakasında ikili tekrar karşılaşır ve dövüş boyunca spikerlerin ağzından dinleyip, gözlerimizle de Rocky’nin stilinin nasıl değiştiğine şahit oluruz. Nihayetinde Lang’in şiddetli saldırılarından hareketliliğini kullanıp kaçınır ve uzayan maçta rakibinin tüm gücünü kademeli olarak tüketmesini sağlar ve nakavtla maçı kazanır. Tabi Rocky bu dövüşte, sonradan kendisi ve tüm seri ile özdeşleşecek olan Apollo’nun eski Amerikan bayraklı şortunu giymektedir.

Bir not olarak, o sıralar profesyonel olmasa da Lang’in stilinin daha yakın dönemin ünlü boksörlerinden Mike Tyson‘u andırdığını boks ile biraz ilgilenmiş olanlar çabucak fark edeceklerdir. Tyson’un da Lang gibi çok şiddetli ve aktif başlangıçlar yapıp uzayan maçlarda sorun yaşadığı bilinen bir gerçektir.

Filmin finalinde, Rocky tekrar şampiyon olmuştur ve medya ile halk tarafından pek sevilmeyen Lang’in ismini tekrar duymayız. Son sahnede Rocky ile Apollo’nun antrenman yaptıkları salonda baş başa sohbet ederek ringe çıktıklarını görürüz. Meğerse Apollo’nun istediği “iyilik” Rocky ile tekrar bir dövüş yapmaktır. Aktif kariyerini sonlandırmış olsa da kendine halen Rocky ile dövüşebildiğini ve ondan daha iyi olduğunu kanıtlamak istemektedir.

İki dost, Rocky ve Apollo son bir kez birbirlerine yumruk sallarlar ve film sona erer. Bu ikili mücadelenin sonucu ise serinin en yeni (yedinci) filmi olan Creed’de açıklanmaktadır.

İlk film bir var oluş hikayesi, ikinci film bir başarı ve yükselme hikayesi sunarken üçüncü filmde genel tema düşme ve tekrardan yükselme üzerine kuruludur.

IMDB: 6.7
Rotten Tomatoes: %63