Deadshot’ın yakalanma sahnesi Batman karakterinin bir başka yanlış çözümlemesinin örneğiydi DCEU içerisinde. Çünkü Batman ne küçük bir kızın canını tehlikeye atıp hönk diye çatışmaya girer, ne de küçük bir kıza güvenip, onu etten duvar olarak kullanıp, kendini Deadshot için hedef tahtası yapar. O yüzden bu sahne hiç hoşuma gitmedi, çok kolaya kaçılmıştı. Deadshot sıradan bir süper suçlu değil DC evreninde, daha detaylı bir yakalama sahnesi görmek isterdim ben açıkçası.
El Diablo karakterini işleyemedi film. Karaktere orijinini anlatmak için tüm takıma savaşın ortasında barda rakı sofrası kurdurmuşlar resmen. Ayrıca film boyunca kendini tutup geri planda kalan El Diablo büyük savaşta bir anda gaza gelip nasıl kendisini feda etti? Motivasyonu neydi? Hadi onu yedik diyelim, bu adam şehrin en büyük gangsterler lideri ve evde karısı sabah akşam kendisine fırça kayıyor. Adam kontrolden çıkıp evini havaya uçurup kül ediyor ama karısına hiç bir şey olmuyor ve kucağında yatıyor. İşte bakın bunlar hep kötü senaryonun göstergesi. David Ayer çok sevdiğim ve başarılı bulduğum bir yönetmen, bu filminde yönetmenlik olarak bir eksiği yoktu zaten. Farkındaysanız yazdıklarım çoğunlukla senaryosal sorunlar. Üstüne bir de Warner Bros’un baskı ve dayatmaları devreye girince film dağılmış, parçalanmış ve yönetmen de toparlayamamış. El Diablo, Enchantress ve Rick Flag bunun en güzel örneği.
Killer Croc’da tıpkı Rick Flag gibi herhangi bir işlevi olmayan, filmde olmasa da olurdu diyebileceğimiz bir karakterdi. Karakteri CGI kullanmadan makyajla yapmışlar (ne gerek varsa). Madem makyajla yaptınız bulsaydınız 2 metrelik bir body builder onu oynatsaydınız. Bu ne böyle, 1.70 Croc mu olurmuş? Zaten repliği de yok doğru düzgün. Adam boş boş etrafta dolanıp arada bir iki espiri yaptı kendince ve filmi tamamladı. Ayrıca Croc’un takıma sürekli muhalefet olması gerekirken bu sempatik olma çabaları pek hoş olmamıştı.
Film mutlu sona ulaşmak için kendisini feda etmiş resmen. Ekipten sadece iki kişinin ölmesi ve ekipteki hiç kimsenin doğru düzgün bir kötülüğünü görememiş olmamız yanlış bir hamleydi. Filmde sürekli “kötünün de kötüsü” diye tabir edilen karakterlerin işlediği tek suç mağaza vitrininden çanta çalmak oldu. Bu da genel olarak filmin kendi iç dinamiğine çomak soktu ve olay örgüsünü aşırı basitleştirdi. Ya yönetmen David Ayer riske girmekten korkup yazılabilecek en düz, en basit senaryoyu kabul etti ya da Warner Bros yönetmeni buna mecbur bıraktı.
Filmin Sevapları
Harley Quinn filmin en iyi yanlarından birisiydi bana göre. Margot Robbie en az Jared Leto kadar iyi bir oyunculuk sergileyip, Will Smith ile filmin yükünü gayet iyi bir şekilde taşıyabilmişti. Karakteri son derece iyi bir şekilde yansıttığını düşünüyorum. Harley Quinn’in sex objesi gibi kullanıldığı ve oyuncunun seksapalitesinin karakterin önüne geçtiğini söyleyenler vardı. Bu tarz bir izlenime kapılmadım izlerken. Fakat karakterin gişeyi ve izleyici kitlesinin demografisini doğrudan etkilediği kanaatindeyim. En basitinden filmi izlediğim salon tamamen doluydu ve %70’i kadın seyircilerdi. Bunda Harley Quinn etkisinin büyük olduğunu düşünüyorum ben. Kendisinin merkezinde olduğu bir Bird of Prey veya Harley Quinn solo filmi ticari açıdan güzel bir hamle olur şu saatten sonra.
Deadshot’da tıpkı Harley Quinn gibi filmin en iyi yanlarından birisiydi kesinlikle. Harley Quinn ile kimyası da son derece iyiydi zaten. Oysa Will Smith casting’ini duyunca çok üzülmüştüm hem oyuncunun son zamanlarda (son 15 yıldır) çoğunlukla yerlerde olan performansı hem de kaşesinden ötürü. Fakat beni utandırıp çok iyi bir performans sergilemiş ve kaşesi sayesinde zorla sırtlandığı filmin ağırlığını layığı ile taşımıştı. Kızı ile olan ilişkisi (Batman tarafından yakalandığı sahneyi saymazsak) gayet güzel ve yerinde işlenmişti. Karakteri Batman filmlerinde de görmek isterim doğrusu.