Yeraltı dünyasının haşin çocuğu John Wick, kalbini çalan kadının uğruna kurşunlara ve karanlığa veda eden emekli (kendince) bir tetikçi olarak karşımıza çıkıyor. Uğruna hayatını değiştirdiği kadının ölmesi ile, sıcak yuvasına kara bulutlar çökmeye başlıyor.

Yaşamının anlamını yitirdiği sıralarda, tekrar bir umut parçasına vurulan John’a, talih pek gülümsememeyi tercih ediyor. Çıktığı koca bataktan, bunca kurtulma çabasına rağmen bir şekilde tekrar içine sürükleniyor. Ama izlerken, John’un camiasında çok sevilen bir ağabey olduğunun farkına varıyoruz. Ayrıca; tetikçi camiasında çok sevilsen ne olur yahu ? Öyle camia mı olur?

Rus mafyasında “Baba Yaga*” olarak anılan John’un kaderi, iş yaptığı aile ile bu sefer kötü bir şekilde kesişiyor. Tarasov ailesinin şımarık ve her istediğini elde edebileceğini düşünen huysuz oğlu Iosef, hayatında yapabileceği en büyük yanlışı yaparak, John kardeşimize sataşıyor.

Belirtmekte fayda var. Iosef Tarasov karakteri, Game of Thrones’ta pekte haz duymadığımız, Theon Greyjoy şahsı ile aynı kişi tarafından canlandırılıyor. Bir adam; bütün yapımlarda cins ve sorumsuz insanı oynayabilir mi? İşte oynuyor. Neyse konumuza dönelim.

Iosef’in yaptığı yamuk sayesinde, John tekrar silahlanarak intikam olgusunun doruklarına ulaşıyor. Azimli, dokuz canlı, yılmaz bir suikastçi olan John, görevini tamamlayana kadar durmamayı kendisine düstur edinmiş.

Tabi bundan sonra asıl macera başlıyor. Bilindiği gibi ruslarda imkan, silah ve adam tükenmiyor. Vurdukça vuruyor John… Bir kaç sahnede “15 kişiye saldırdım vurdum vurdum saymadım” şarkısı zihnimizde canlanmıyor değil. Son dönemlerde, beyaz perde alanında hızlı hızlı türeyen aksiyon yapımlarının arasında, bir amaç için her şeyini feda edebilecek bir adamın hayat hikayesi, ufacık bile olsa sıyırıyor kendini aradan.

Yönetmenliğini Chad Stahelski ve David Leitch’in üstlendiği filmde, daha önce Ejderha dövmeli kız, Görevimiz Tehlike 4 ve bunun gibi bir çok filmde oynayan Michael Nyqvist’te yer alıyor. Zaten John Wick yani Keanu Reeves’ten pek bahsetmeye gerek yok. Şeytanın Avukatı, Matrix, Constantine gibi yapımlarda baş rollerde oynayan delikanlımız, bu yapımda elinden geleni ardına koymayarak, iyi bir iş çıkarmış ortaya.

Ben burada John Wick ile ilgili söyleyeceklerime son verirken, amatör bir sinema takipçisi olarak sizlere de içtenlikle bu filmi önerdiğimi söyleyebilirim.

Dipnot *

Baba Yaga: Rus halkının kendi kültüründe, korkunçlu bir arkadaş olarak bilinir. Bizde Öcü denir.

Bu da Film Biterken Çalıyordu: