Justice League – Sonuçta Ne Oldu?

Çekirge Bir Zıplar, İki Zıplar…

Evet bayanlar baylar.

17 Kasım 2017’de vizyona giren Justice League’e geldi sıra. Sonuçta ne mi oldu? Bakalım:

Justice League’in Warner Bros tarafından açıklanan yapım bütçesi 220 milyon dolar idi. Sorunlu bir yapım olan Justice League, sızan haberlere göre sürekli stüdyo tarafından müdahaleye uğrayıp Snyder’ı biraz bezdirmiş. Daha önce anlattığımız sebeplerden Snyder’ın zaten ipi kısa tutuluyor ve hatta “keşke başka bir yönetmen olsa işin başında” deniyor.

Tam çekimler bitmiş de kurguya girilecekken 20 Mart 2017’de inanılmaz bir trajedi gerçekleşiyor. Zack Snyder’ın kızı Autumn Snyder intihar ediyor. Snyder her şeye rağmen projeye devam etmek istiyor ama cenaze ve ilgili şahsi sebeplerden dolayı filmin gecikmesi lazım. Ken Tsujihara ise filmin gecikmesini kesinlikle istemiyor, çünkü koltuğunu kaybetmekten korkuyor. Daha doğrusu mali yıl sonunda koltuğunu kaybederse filmden prim alamamaktan. Dolayısı ile veriyor emri büyük patron: Justice League, 2017 takvim yılında vizyona girecek. Zack Snyder projeden çekiliyor. Warner Bros. projenin başına Avengers’ın yönetmeni Joss Whedon’u getiriyor. Fanlar ayakta… Ama olay o kadar basit değil…

Çekimleri tamamlanmış film için ek çekimler yapmak istiyor Whedon. Bu noktada ek çekim demek aktörlerin tekrar sete çağrılması, ek ücret almaları, hali hazırda başka yapımlarla ilgili kontratlarının cezai şartlarının ödenmesi demek. Set ekibinin ve dahi elbette Joss Whedon’un maaşından hiç dem vurmuyorum. Warner Bros bu ilave çekimlerin maliyetinin 80 milyon dolar civarında olduğunu söylüyor. Zira pek de çekim yapılmamış güya…

Normalde film stüdyoları bütçelerinin büyüklüğü ile övünürler. Ancak ek çekimler ve gecikmeler sonucu bütçe kabarırsa bu kural tersine çalışır. Rakamlar aslından küçük telaffuz edilir. Joss Whedon’un ne kadar ek çekim yaptığını bilemiyoruz. Henry Cavill, bu ek çekimler sırasında yeni Misson Impossible filmi için bıyık bırakmış ve kontratı nedeniyle bıyığı kesemiyor. Ek çekimlerdeki bıyıklı Superman de post prodüksiyonda efektlerle traş ediliyor. Bu efekt de öyle çok şahane olmadığı için en azından Henry Cavill’in oynadığı sahnelerden hangilerinin Joss Whedon çekimi olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz. Ve maalesef bu sahneler hiç de azımsanacak miktarda değiller.

Warner Bros’a yakın çevrelerin de onayladığına göre ek çekimlerin ve Joss Whedon’un maliyeti yaklaşık 150 milyon dolar civarında. Bu da toplam yapım bütçemizi 370 milyon dolar gibi anormal bir miktara getiriyor. Bu tarz bir film için mütevazi bir reklam bütçesi de koyarsak üzerine toplam masraf yarım milyar dolara dayanıyor.

OHA?

E oha tabi…

An itibariyle bu yazıyı okuyan herkesin şunu anlamasını istiyorum. Bir filmin bütçesi yarım milyar dolar ise sadece batmaması için en iyimser tahminle bir buçuk milyar dolar civarında hasılat yapmış olması gerekiyor. Dünya sinema tarihinde bunu başarabilmiş sadece altı tane film var.

Avengers beşinci sırada…

Bütçe bu kadar yüksek olunca stüdyonun yaptığı klasik şeylerden biri efektlere daha az para harcamaktır. Tsujihara, filmi 2017 bitmeden vizyonda görmek istediği için efekt işleri alelacele bitirilir; henüz bitmemiş efektlerle ilgili “Kurtarır abi” tarzı kararlar verilir.

Dahası filmin süresi de kısıtlanır ki sinemalarda bir günde daha fazla seans oynatılsın ve daha çok bilet satılsın. Ancak bunların hiçbiri Justice League’i kurtarmış gözükmüyor.

Metacritic ortalaması 45%, Rotten Tomatoes notu %40 Rotten olan Justice League’in eleştirmenlerin sevgilisi olduğu söylenemez.

Hafta sonu listeye birinci sıradan girerek 4051 sinemada toplam 93.850.000 dolar hasılat yaparak bir hafta önce vizyona giren Thor: Ragnarok’u geride bırakarak birinci sıraya yerleşmiş. Kulağa iyi geliyor değil mi?

Değil…

Normalde bir bilimkurgu filmi için hiç fena bir açılış değil bu. Örneğin yeri göğü inleten Guardians of the Galaxy’nin de açılışı 94 milyon dolar civarında. Justice League’den sadece bir tık fazla yani. O zaman fark nedir?

“Guardians of the Galaxy”, çizgi roman severler tarafından bile çok bilinmeyen bir marka olmasına karşın Justice League DC Comics’in topluma mal olmuş en ünlü karakterini (ve Cyborg) barındıran bir film.

Özellikle 170 milyon dolarlık Guardians of the Galaxy prodüksiyon bütçesi göz önünde bulundurulduğunda arada ciddi bir siklet fark olduğu ortaya çıkıyor.

Warner Bros’un filmin açılışı için beklentisini sürekli değiştirmesi ciddi bir hesap hatasına da işaret etmiyor değil. İlk etapta 190 milyon dolar açılış beklediğini belirten Warner Bros, beklentiyi kademe kademe düşürerek açılış haftasında 100 milyon dolara kadar indirdi. Benim tahminim 190 milyon doların kafalarda mütevazi bir nokta olduğu idi. Genelde hasılat beklentileri alçak açıklanır ki hasılat beklentinin üzerine çıktığında hissedarlar mutlu olsun… Burada hedef daha ziyade Avengers’ın 200 milyon dolarlık açılışıydı gibime geliyor. Ancak görüyoruz ki filmin açılış hasılatı revize edilen değeri bile tutturamamış.

Justice League

Sonuçta Ne Oldu?

Ben bu satırları yazarken Justice League, vizyonda dokuzuncu haftasını tamamlamak üzere. Sekizinci haftayı 25. sırada bitiren film 655 milyon dolar hasılat yapmış gözüküyor. Aynı hasılatla açılış yaptı denilen “Guardians of the Galaxy” ise 25 hafta vizyonda kalıp 780 milyon dolara ulaşmıştı. Bunun 2 milyon doları ise Türkiye’den gelmişti.

Justice League belli ki Türkiye’de “Guardians of the Galaxy”den daha fazla tutulmuş. Hasılat burada 3 milyon dolara yaklaşmış. Gel gör ki Türk fanların DC aşkı sevgili filmimizi kurtarmaya yetmemiş. Bu rakamlara bakarak açıkça söyleyebiliriz ki film çok ama çok ciddi bir şekilde batmış. Yapacak bir şey yok.

Önümüzdeki Maçlar

Daha önce de söylediğim gibi aslında Justice League rezaleti ne Geoff Jones’un ne de John Berg’in suçu. Tıpkı Wonder Woman ve Suicide Squad’ın onların başarısı olmadığı gibi. Burada Jones ve Berg son derece sevimsiz bir şekilde arada kalıyorlar. Ancak Justice League seviyesinde bir mali rezaletten sonra birilerinin kellesinin uçması gerekiyor.

Warner Bros’un ilk hareketi John Berg’i uçurmak oldu. DC Films bölümü ayrı bir yapı olmaktan çıkarılıp ana Warner Bros yapısının altına girdi. Çizgi romancıların çok sevdiği Geoff Jones’un ise apoletleri söküldü, danışmanlık seviyesine indirildi.

Öyle gözüküyor ki bundan sonra DC Filmlerini idare edecek kişi Walter Hamada.

Kim?

Kamuoyu, Marvel ve Kevin Feige haricinde sinematik evren işini becerebilen herhangi bir stüdyo ve yapımcı yok sanıyor olabilir ama bu gerçeği pek yansıtmıyor. Disney’in Kevin Feige’ı varsa, Warner Bros’un Walter Hamada’sı var. Daha önce ismini duymamış olabilirsiniz elbette. Ama siz süper kahramanlara odaklanmışken Hamada, sessiz sakin “The Conjuring” evrenini yarattı. Warner Bros için son derece karlı olan bu korku filmleri evreninde Conjuring ve Anabelle filmlerinin yanında hali hazırda prodüksiyonda olan The Crooked Man ve The Nun filmleri yer alıyor. The Nurse isimli kısa film de cabası.

Walter Hamada

DC Filmlerinin başına sinematik evren yaratmaktan anlayan birisini koymak belki de son zamanlarda Warner Bros’un aldığı en akıllı karar.

Atlantis’in Kralı Gelsin

Gözler, bir sonraki DC filmi Aquaman’de. Snyder etkisinden tamamen bağımsız olarak çekilen Aquaman ilginç bir film olacak; özellikle yönetmen James Wan’ın Hamada’nın kankası olduğunu göz önünde bulundurursak. Ancak Aquaman’in çekimlerinin bitmiş olması, Shazam! ve Wonder Woman 2’nin ise çekimlerinin başlamak üzere olması Hamada’nın etkisini 2020’de vizyona girmesi planlanan Cyborg’a kadar göremeyeceğimiz anlamına geliyor. Walter Hamada ise Conjuring filmlerini de beraber yaptığı yakın arkadaşı James Wan’a ve Wonder Woman ile zaten başarılı olmuş Patty Jenkins’e güveniyor. Shazam patlasa da 2’de 1 koltuğu tutmaya yeterli olacaktır. Özellikle Hamada’nın bütçeleri ufak tutmayı seven bir yapımcı olmasının dışında bu listedeki hiçbir filmin bütçesinin yarım milyar dolar olmadığını düşünürsek.

Ya Olmazsa

Tüm bunları düşünürken itina ile gözden kaçırdığımız bir şey var. O da Warner Bros isimli şirketin para kazanmak için bir sinematik evrene ihtiyaç duymaması. Cirosu tamamen Marvel ve Star Wars filmlerine bağlı Disney’in aksine Warner Bros son derece tecrübeli ve başarılı bir film şirketi. Sinematik bir evren olmadan da sene içinde başarılı filmleri ile fazlası ile kar ediyor. Bir başka değişle… Olmazsa ne mi olur?

Olmazsa olmaz der Warner Bros. Ve vaz geçer. Bu da Warner Bros’a fazla koymaz.

Zira olmazsa olmaz.

Bu yazı, "Sonuçta Ne Oldu?" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar