Batman

-Pardon, süper gücüm neydi demiştin?
-Zenginim.

Zengin ve pişman. 90’larda çekilen Brezilya dizisi adı gibi oldu. Adam, Superman’in ölümüne neden olan faktörlerden biri ve çok pişman. Onun uzaylı bir katil olmadığını anlamış, ön yargılarını kırmış, hatasını kabul etmiş. Superman gittikten sonra dünyada oluşmuş bir boşluk var. Suçlular cesaretlenmiş. Batman, amacı dünyayı daha iyi bir yer haline getirmekken, daha kötüleşmesine yardımcı olmuş, hatasını geri almak istiyor. Üstün yetenekli başka varlıkları toplayarak, Justice League’i kuracak. Bir de dış tehdit var: Öyle ya, dünyanın mevcut halinde ancak dış bir tehdit birleştirir. Ancak bu tehdit, BvS’de Lex Luthor’un parademon sahnesi kesildiği için maalesef seyircinin kafasında netleşmiş değil. Yoksa Lex, hapse atıldığında neden Batman’e “Geliyorlar, haha!” yapsın, değil mi? Filmlerde seyirciyle iletişim maalesef çok bozuk. 

Batman, kendisinin de bir suçlu olduğunu düşünmekten vazgeçmiş mi? Bilmiyoruz, ama Alfred’e “Dünyayı tanımak zorunda değilim… Kurtarmak zorundayım!” diyor. Şu cümle, ana akıma yansımış en “Batman” cümle olabilir ya.

Burada sorularım var. Şu yukarıdaki “Zenginim!” repliğini trailer’dan beri biliyoruz. Geldiğinden beri millet isyanda. Neymiş, Batman espri yapmış.

Şimdi ben anlamadım. Bunun nesi espri? Adam gerçeği söylüyor? Para en büyük süper güç değil mi? Ya Wayne’ler milyoner değil de, mülteci olsalardı? Bruce Batman olabilir miydi? Alfred’i olabilir miydi? Alfred gibi uşağınız için isim ve para gerekir. Lucius Fox’a pahalı oyuncaklar tasarlattırabilir miydi? Hayır, böyle adamlar da size para için gelir. Boğaz tokluğuna çalışacak değil ya! Yazarlarımızdan Cihan Türe, Batman Olunacak Süre’yi yazmıştı, 50 yıldan fazla bulmuştu. Hiçbir fiziksel üstünlüğü olmayan biri, nasıl parası yoksa hayatını kazanıp, aynı zamanda Batman olacak? En fazla McGyver olur yani. Bruce Wayne’nin olayı ne, sürekli kadın bulması mı? Onun gezdiği kalibrede kadınlar parasız birine gider mi? Yakışıklı mı? Üç dört olaya karışsın, görürüm ben onun yakışıklılığından geriye kalanı, ne giyecek, Kevlar mı?  

Bu adamın vücudunu dinç tutmak için bilinen en etkili egzersizleri yapması, bunun için de İngiltere Kraliçesi gibi beslenmesi lazım, hiç orta halli birinin geliriyle olacak şey mi? Superman, maaşlı çalışan. Banka evlerine el koyuyor. Barry Allen zavallım, işsiz. Baba parası varsa, +20 öndesin. Yoksa, hayat zor.

“Batman yalnız çalışır,” “Batman filmde şakalar, komiklikler yapıyor!”, “Batman gayriciddi, Batman güçsüz…”

Birincisi, Justice League filminde Batman’i pek az görüyoruz. Daha çok Bruce Wayne ön planda. Bruce insan ilişkileri gayet iyi biridir. Konuşur, güler, espri yapar. Burada da bir ekip toplamaya çalışıyor. Fazla savaşmıyor, ama Parademon hakladığı sahneler gayet güzel. Steppenwolf zaten tanrı, orada Aquaman’le Diana varken sıcak savaşta niye kendisi saldırsın? Zaten Diana’ya da söylüyor “Zor dövüşüyorum!” diye. Demin de söyledim, Batman’i böyle görmek istemeyenler olabilir, normal. Ama ruh hali bana tutarsız gelmedi. Şahsen organizasyon yapan, köylülerle konuşurken arkadaki duvar resimlerden Aquaman’in kim olduğunu anlayarak “En azından Atlantis’in yerini göstersen?” diyen, salak salak konuşan Barry Allen’a amblemini atacak kadar gözü kara, gücünü güneşten alan Superman’in ölü olmadığını anlayıp bedenine Motherbox’la elektroşok vermeyi akıl eden, Superman’in dirilince sapıtacağını hesaplayıp, hafızasını yerine getirme ihtimali olan kadından “Büyük Silah” diye bahseden bir Batman izlediğim için, kendi adıma müteşekkirim. Teşekkürler Snyder, Whedon, teşekkürler Warner Bros. Oh be.

Oturun Oturun, Daha Söyleyeceklerim Bitmedi

Her yerde aynı şeyi okuyorum: “BvS’deki gibi karakterleri aşırı karanlık verme hatasına düşülmemiş…”

Pardon? Hala Geek alemiyle mi konuşuyorum? Hani ana akımı sığ bulduğunu iddia eden insanlarla? Bir kahramanı bezmiş, kafası karışık, kararmış resmetmek ne zamandan beri hata oldu gençler? Evet iki buçuk saate sığmayacak senaryo yazmak, sonra filmi kuşa çevirip önemli detayları atlamak filan bunlar hata. Ama kimse buna değinmiyor. Savaşmaktan bezmiş, oğlu yerine koyduğu birini kaybetmiş karakterin, aslında arkadaş olabileceği birinin ölümüne sebebiyet verdikten sonra pişman olması? Bu mu hata dediğiniz şey? Gerçekçi dram mı? Bunlar bir filmi ya da karakterin işlenişini kötü yapmaz ki?

Nedir sizin istediğiniz? Ragnarok’ta Thor’un yaptığı gibi babasının zerrelere ayrıldığını gördükten sonra gram gözyaşı akıtmayıp (Hayır baba da Odin yani, teknik olarak herkesin babası), çekicini kaybettiğine daha çok üzülmesi mi? Olabilir! Mafyalaşmış sinema zincirlerinin Cuma günleri öğrenci indirimini kaldıracak kadar çirkinleştiği, düzgün bir seyir için en az 50 TL’nizi kaptığı, bildiğin patlamış mısırı 3 lira yerine 33 liraya kakaladığı bir dönemde yaşıyoruz. Bir de 3D gözlük parası verdiyseniz, hele de sevgilinizi alıp gittiyseniz, yandınız. Eğlenmek istiyorsunuz. Haklısınız. İyi de, Marvel size bu istediklerinizi fazlasıyla veriyor zaten? Sizinki size yetiyor, ne diye bizimkine çomak soktunuz?

Bir karakterin hem depresif, hem amaç bulmuş neşeli hali neden arka arkaya işlenmesin? Siz bir gününüzü ya da yılınızı hep aynı ruh hali içinde mi geçiriyorsunuz? Ya da hep aynı kişi misiniz? Açıkçası bu süreç geeklerin de en az ana akım seyircisi kadar basit şeylere tav olduklarını görmemiz açısından çok yararlı oldu. Batman’in pişmanlığı ve Robin’in ölümünden sonra girdiği depresyondan çıkıp, amaç edinmesi bile karmaşık geliyor, anlaşılmıyor.

BvS’deki Batman’i çok karanlık diye beğenmediniz. Justice League’deki Batman’i şakalar yapıyor diye sevmediniz. Ya aslında benim tek bir analizim var. Bence alt kültürdeki herkes şizofren. Warner Bros da haklı bir yerde, kolay mı?.

Tamam şimdi gidebilirsiniz. En azından Nolan’cılar gidebilir. Şaka şaka, oturun, filtremi geri taktım. Snyder bu filmde Batman’i nasıl gösterecekti, bilmiyorum, maalesef öğrenemeyeceğiz gibi görünüyor.