Kaçış Evinden Film Yapmak: Escape Room
Merhaba Kaçış Odası severler. Bu yazımızda korku/gerilim türünede olan daha doğrusu olmaya çalışan Escape Room yazısı ile karşınızdayım. Bakalım kim nereye kaçıyor?
Yeni Trentlere Uyum Gösteren Kurbanlık Gençler
İkisini, korku filmlerine çok düşkün, ikisini ise korku filmleriyle pek alakası olmayan kişilerin oluşturduğu genç grubumuz, bir gün bir kaçış odası deneyimlemek isterler. İki erkek ve iki kızdan oluşan grubumuzu çok geçmeden soluğu bu odalardan birinde alırlar ve korku dolu saatler başlar gibi olur.
Başlangıçta her şey oldukça sıradan gitmektedir; genç ve korkmaya istekli arkadaşlarımız tırım tırım ip uçları aramakta ve zaman dolmadan korku odasından çıkmaya çalışmaktadırlar. Ancak olaya doğa üstü güçlere sahip olan bir yaratığın eklenmesiyle oyun gerçeğe dönüşecektir…
Farklı mıyız, Yoksa Aynı Mıyız?
2017 yapımı olan filmimizin konusu fena sayılmaz; Günümüzde kaçış odası oldukça popüler ve buradan bir korku filmi çıkarma düşüncesi, dünyanın en orijinal düşüncesi olmamakla beraber bence ortalamanın üstünde. Tabi aslında bunlar hep Testere serisinin uzantıları ve kısmen “mirasçıları” diyebiliriz.
Film hakkında artı olan (ve üzülerek belirtiyorum ki tek artısı) “kaçış odası konulu film yapalım, daha korkunç olsun içine iblis koyalım” hareketi. Bu kısmı oldukça beğendim, içinde özgünlük barındırıyor. Ama hesp bu arkadaşlar. Bu noktadan itibaren bombalamaya başlıyorum.
Yıldızlar Pardon, Yıldıranlar Geçidi
Senaryoyu yazan ve yönetmen koltuğunda oturan kişi Peter Dukes. Başrollerde Sean Young, Christine Donton, Randy Wayne ve Ashley Gallegos’u görmekteyiz. Aslında bu kadar kişinin ismini saydığımda filmin kamera önünde görev almış olanların çeyreğini saymış oluyoruz; yani yaklaşık on beş kişi ve bir kaç ortamda çekilmiş bir film ile karşı karşıyayız. Testere’nin ilk filmini izleyenler bilir (en yisi değil miydi bu arada? Yorum yapın tartışalım) Bazen toplamda beş oyuncunuz olsa bile bir başyapıt meydana getirebilirsiniz; Ama Escape Room bundan çok uzak.
Modumuz Güzel Ortam Çekici (değil)
İlk başta Kaçış Odasına geçinceye kadar az ortam görmemize bir şey demedim. “Haydi” dedim kendi kendime “Belki korku odasına çok kasılmıştır diğer kısımları hızlı geçmek istemişlerdir.” dediysem de olmadı. Güldürmedi. Korku odası da sadece bir odadan oluştuğu için aksiyon ve korku sınırlanmış oldu. Merak etmeyin spoiler yemediniz hemen anlaşılan ve üzen bir ayrıntı.
Peki attık kendimizi korku odasına çözmeye çalışıyor ve “hayata” tutunuyoruz. Odaya konmuş tuzak ve ip uçları hoş ancak yeterli değil. Buna ek olarak da gençlerimiz fazla geçmeden iblisi (istemeden) çağırmış oluyorlar. “Haydi Seçkin” dedim kendi kendime “Biraz daha dayan. Bak şimdi iblis geleceki ilginç şeyler olacak.” Bu düşüncemle iblis, resmen gençlere değil bana vurmuş oldu. Demek ki neymiş, her zaman olmamakla birlikte Imdb 4.3 puan vermekle haklı çıkabiliyormuş. Gerçekten de çok yerinde bir puan, ben olsam daha da az verebilirdim.
1 Seviye İblis
Neşenizi kaçırmak istemem; İblis deyince insan şöyle güçlü, korkunç belki de görsel bir şeyler bekliyor ama boşa bekliyor. Escape Room da son kez ve belki de en önemli noktasında çuvallamış oluyor. Filmde “şöyle korkunç, böyle güçlü, aman Yarabbi!” denilse de ne tam olarak kendisinden ne de güçlerinden eser yok. Hani bir şeyler gibi oluyor gibi olsa da, olmuyor. Dünyanon en ucuz, en sıradan kabiliyetleri kullanılıyor ve filmimiz maalesef puanlarını kaybediyor.
Açma Kutuyu Söyletme Kötüyü
Valla kutuyu açsanız da açmasanız da benim tavsiyem bu filmle hiç zaman kaybetmemeniz. Oyunculuk fena sayılmaz, fikir de haydi idare eder diyelim, ama çekimler ve senaryo olmamış. Belki benzeri -ama çok daha iyi- filmler seyretmemiş olsak, bu konuyu tekrardan konuşabiliriz ama bu haliyle maalesef diyor, sizi Testere ve Çığlık gibi filmlere davet ediyorum. Bir sonraki yazımıza kadar sizi kovalayan iblislerin hep bir seviye kalması dileğiyle.