Kahramanların Olmadığı Bir Dünyadaki Kahraman – Le Professionnel

Le Professionnel, en başta Enrico Moriccone’nin mükemmel müzikleriyle dikkatleri çekiyor. 80’lerin ilk yarısında çevrilen çoğu Türk filminden hareketle filmin tema müziği Chi Mai’yi rahatlıkla anımsayabilirsiniz. Filmin depresif ve karamsar atmosferine, Joss’un onu delicesine seven eşi ve teşkilattaki sevgilisine rağmen yaşadığı yalnızlık hali üzerinden cuk oturan Soundtrack son derece başarılı ve filme ambiyans açısından çok şey katıyor (Bu müziğin ayrıca filmin 20. yılı anısına hazırlanmış bir Disco versiyonu da olduğunu not düşelim).

https://www.youtube.com/watch?v=9DSzGQVTTRs

Film, 109 dakikalık süresinde izleyicisini sürekli bıçak sırtında tutmasını başarıyor ve bu sayede küçük hatalar ve ucuza geçiştirilmiş sahneler hoş görülebiliyor. Belmondo’nun geçmişinde uzun süre boks çalışmasından ötürü geliştirdiği fiziğiyle pek çok yaşıtının giremeyeceği sahnelerde bizzat yer alıyor ve filmin ayağının yere basan yapısına katkı yapıyor. Film, 80’lerdeki pek çok Fransız filmi gibi yer yer fan service’e meyletse de (Rosen’in yancısının Joss’un karısına tecavüz etmeye yeltendiği sahne gibi) film bunu odağına koymamayı başarıyor. Aralara sıkıştırılmış kısa anlarda Belmondo izleyicinin yüzünü en olmadık atmosferde bile gülümsetmeyi başaran bir mizah yaratmayı başarıyor (Müfettiş Farges’e karısının selamını söylediği, köstebek olarak kullandığı yancısına bilgi yarışması yaptığı ya da Yüzbaşı Valeras’la Japon Mecha oyuncaklarıyla ilgili kısa bir muhabbet çevirdiği sahnelerde yüzünüzde ister istemez bir gülümseme oluşacak). Öte yandan film bunların dışında kalan sürede onun içinde bulunduğu çıkmaza empati yapmamızı, aynı zamanda onun bu intikam arayışının çapını sürekli kontrol edebilmesinde gösterdiği zeka parıltılarını görmemizi sağlıyor. Film gelişine çekilmiş bir intikam hikayesi değil de, bir satranç oyunu gibi gelişiyor ve filmin bitişinde Joss’a hayran olmadan edemiyorsunuz.

Bitişe geçersek, Hollywood’dan artık bezmeye meylettiyseniz, neredeyse yürürken bile dublor kullanan oyuncuların bol yeşil ekranlı aksiyon filmlerinden bıktıysanız, Le Professionnel sinemanın gerçek ruhunu yakalayabileceğiniz o günlere dönüş vaad eden bir başyapıt. Bu fırsatı es geçmeyin derim.

Yorumlar