Kaptan Amerika: Kahramanların Savaşı – Sistem Bana, Ben Sana Düşman
Kral Adam T’Challa!
Akıbetini merak ettiğim karakterlerden biri olan Black Panther, kendi adıma hevesimi boşa çıkarmadı. B.P. Bu kalabalık kadro içerisinde standart bir sidekick olur diye düşünürken; Russogiller, T’Challa’yı öykünün merkezine alabildiğine yaklaştırmayı başarmışlar. Get On Up filminde James Brown suretinde döktürürken izleyiciyi ihya eden Chadwick Boseman da role ayrı bir yakışmış tabi!
Dahiler Kapışması
Marvel aleminin iki ukala mucidi ilk defa karşı karşıya! Lang ve Stark arasındaki ilk atışmanın galibi ise… Neyse sustum…Paul Rudd kostümü zaten layıkıyla doldurmuştu. Wasp ile birlikte girişeceği dişli kapışmanın arifesinde keyfinin bu kadar yerinde olması iyi oldu. Nitekim morale ihtiyacı olacak!
20 Yıl Aradan Sonra John Cani’yi Gözlerinden Tanımak!
Tamam bu kısım fazla kişisel ve duygusal. Cani’yi hayatımda gördüğüm ilk ve daha bir kaç saat öncesine kadar tek film 1996 tarihli The Ghost and The Darkness olmuştu. Beş dil bilen bilge yerli Samuel; 20 yıl sonra yaşlanmış gözleriyle Wakanda’da yaşanan süper kahraman yıkımından bahsediyordu. Selpaklar büyük bir hızla ıslanıyor ve yürekler paralanıyordu… Zavallı Kral T’Chaka, oğlunun özgürlük mücadelesini görmeye ömrü vefa etmedi!
Evcimen Vision!
Espri kat sayısını arttırmak için koskoca syntezoidi mutfağa sokmaya gerçekten gerek var mıydı emin olamadım! Hem de elinde Spidey, Stark ve Lang gibi üç tane laf ebesi varken?
Bu Günlerde Herkesin Bir Süper Gücü Var!
Bu lafı herhangi bir süper güce sahip olmayan Falcon söylüyor! Lakin doğru da söylüyor! Civil War bu zamana kadar gördüğümüz en uzun soluklu -eş zamanlı- süper dayak senfonilerinden birine ev sahipliği yapıyor çünkü! Lütfen “Peki ama X-Men serisinin son iki halkası?” diyerek keyfime limon sıkmayın! İlk Avengers filminde, ekibin saç saça baş başa birbirine girdiği sahnelerden keyif alanlar için ciddi manada orgazmik bir deneyim diyebiliriz! Abartıyor da olabiliriz bilemedim…
Büyük Güç… Küçük Spidey!
Filme dair en çok merak edilen soru; Tom Holland’ın yeni Peter Parker olarak beyaz perdeye yakışıp yakışmayacağıydı. O halde kendimi kurşunların tam ortasına atıyorum… Çoğunluğun aksine Spider Man’i sevemedim. Durun yahu! Elbette denedim! Gerçekten denedim! Çabaladım! Ama olmadı! Yine de gelen yorumlara bakılırsa; Holland izleyiciye kendini sevdirmeyi başarmış ve kostümün hakkını vermiş görünüyor. Başarmış başarmasına da, o May Hala nedir peki öyle! Bir zamanların yürekleri yakan aktristi Marisa Tomei’nin resmen teyze olduğunun mesajı mıydı yani verilmek istenen? Yok yine olmaz! Olmamalı! Hem madem hepi topu 10 saniye göreceğiz neden Tomei! Koy alelade bir teyzecik olsun bitsin!
Fragmanıma Sor Beni!
Deadpool’un sinema uyarlamasının yapımcılara bir şeyler öğretmesi gerekirdi. Filmin belki de en vasat kısımlarını fragmana silkeleyerek, izleyicinin salondan dumur olmuş bir halde ayrılmalarını sağladıkları için ekibi bir kere daha kendi çapımda tebrik etmek istiyorum! Gel gelelim tıpkı Batman v Superman: Adaletin Şafağı örneğinde olduğu gibi; öykünün en can alıcı kısımlarını fragmana tepiştirip, seyir günü gelip çattığında şaşırmanıza pay bırakmayacak şekilde abuk bir reklam sürecine tanık oluyoruz artık.
İki tokatta dize gelen Doomsday’e mi yanalım yoksa bizi hiçbir şekilde şaşırtmayı başaramayan yapımcılara mı? Güzergahını bildiğiniz yolu yeniden ve daha uzun yoldan yürümek gibi bir şey bu! Benzer durum Kaptan Amerika: Kahramanların Savaşı için de yer yer geçerli. Üzgünüm ama bu konuda taraflılığımı korumam mümkün değil! Neredeyse filmin finalini bile aylar öncesinden izleyiciyle paylaşarak ne hedefleniyor acaba? Cap-Stark kapışmasının bir çeşit demi-boss fight olduğunu düşünerek finale kendimizi hazırlıyoruz ki, filmin finalinin bundan ibaret olduğunu öğreniyoruz. Şahsi fikrim, şahane bir final olabileceği yönünde tabi (ki daha fazlasını salonun perdesi kaldırmayıp tam ortadan yırtılabilirdi). Lakin bu finalin neredeyse her sahnesini fragmana neden işlersiniz be güzeller?