Kısır Bir Toplumun Hikayesi: Children of Men

Göçmenler (İnsan Hakları)

Filmde önemli bir yere sahip olan iltica, günümüzde de varlığını daha çok hissettiren toplumsal bir sorun haline gelmiştir. Cuarón’un bize sunduğu dünya gitikçe kendi gerçekleğimize daha çok benzemektedir. Son yıllarda binlerce kadın, çocuk ve erkek yıkımdan ve ölümden kaçarak daha iyi bir yaşam umuduyla iltica ediyor. Ve ülkeler gün geçtikçe bu durumu bir tehdit olarak görmeye başlıyorlar. Hükümetler kısıtlamalar getiriyor, polis emirler veriyor, insanları hizada tutmak için parmaklıklar konuluyor.

children-of-men-arizona

Göçmenlere yapılan muamele.

Alfonso Cuarón bir röportajında “Children of Men”in “Blade Runner”dan ziyade “Battle of Algier”a benzemesini istediğini söyler. Bir bilimkurgu filmi değil de gerçekten 2027 yılını anlatan bir belgesel gibi görünmesini ister. Ne yazık ki yapımından bu yana on yıl geçen filme, günden güne daha çok yaklaşıyoruz. Bu düşüncenin izleyenleri filme hayran olmaktan alıkoyma ihtimali olsa da, daha çok bu rahatsız edici alternatif geleceğin gerçek olmaması için çabalamamız gerektiğini hatırlatan bir çalar saat olduğunu düşünmeliyiz.

NOT: Yukarıda paylaştığım video, sinema tarihindeki en başarılı ve etkileyici tek çekim sahnesi olmuştur. Kamera hareketleri öyle akıcı ve doğal ki, sanki olanları arabanın içinde oturup izliyoruz. İyi seyirler diliyorum.

Yorumlar