Ninja Kaplumbağalar 2: Gölgelerin İçinden – Eğlenin!

1983 yılında Mirage Studios tarafından çizgi roman olarak yayınlanan Ninja Kaplumbağalar, esas ününe 1987 senesinde piyasaya çıkan çizgi seri ile ulaştı. En azından ülkemiz insanı için öyledir diye tahmin ediyorum. Ün yapınca da filmleri kaçınılmaz oldu tabii ki. Bugünkü yazıda, 23 Haziran 2016 tarihinde vizyona giren Ninja Kaplumbağalar 2: Gölgelerin İçinden filminden spoiler vermeden bahsetmeye çalışacağım.

Kaplumbağalar Cuk Oturmuş Ama…..

90’lı yıllarda bu dörtlüyü severek izleyen biri olarak filmi izlerken hoşuma giden ilk şey dört kaplumbağanın da karakterine uygun diyalogları ve tavırları oluşuydu. İkinci şeyse Megan Fox’du ama onun şu an için konuyla ilgisi yok. Tüm ekip espriler olsun, olaylara müdahaleler olsun, söyledikleri sözler olsun orijinallerine sıkı sıkıya bağlıydı ama bir eksik vardı. Splinter Usta’nın senaryoya çok dahil olamadığı, Shredder’ın korkutuculuğu kadar etkin olamaması beni biraz üzdü.

Cadılar bayramı yürüşüne hiç hazırlanmadan çıkma keyfi.

Cadılar bayramı yürüşüne hiç hazırlanmadan çıkma keyfi.

Karakterlerden devam edecek olursak, oyunculuktan zerre nasibini almamış esas oğlanı Stephen Amell, Arrow hayranlarını varlığıyla mutlu ederken, sinema seyircilerini vasatlığıyla şaşırtmıyor. Bir noktada nedense insanüstü güçlere ulaşıyor, ama çok düşünmeden izlemeye devam ediyoruz. Megan Fox her zamanki gibi güzel… Ama o kadar. Bebop ve Rocksteady karakterleri hem insan halindeyken hem de mutant olmuşken çok başarılı canlandırılmış. Salak ve güçlü bu kadar sade ve eğlenceli canlandırılabilirdi kanımca.

Bu çizgi dünyadaki favori kötü karakterim Krang ise bu filmde dahil olmuş ortama ki, buna da ayrıca bayıldım. Robot dizaynı, sümüksü beyin kısmı başarılı gösterilmiş. Krang’siz olur mu Ninja Kaplumbağalar zaten? Hoşgeldin Kumandan!

Görsellik, Görsellik, Görsellik…

Günümüzde bir sinema için özel efektler bir artı olmaktan çıktı. Büyük bir rezillik olmazsa, gelişen teknolojiler sağolsun görsel şov bizleri artık şaşırtmıyor. Ninja Kaplumbağalar 2’de harika özel efektler var. Ancak benim her fırsatta dile getirdiğim 3 boyutlu film fiyaskosu tüm görselliği sırtımızı dayayıp izlememize yine engel oluyor. CGI’ın keyfini çıkarmam için filmdeki karakterlerin ağzımın içine girmesinin gerekli olmadığını düşünüyorum. Neyse ki filmi dublajlı izledim, keza burnumun hemen üstünde duran altyazıları okumaya çalışmaktan astigmatım artabilirdi.

Takım hazır!... ve bir de Stephen Amell

Takım hazır!… ve bir de Stephen Amell

Özel efektlerden devam edecek olursak, Ninjalarımızın, New York’un devasa gökdelenlerinin orasından burasına, bina içlerinde o koridordan bu koridora, uzay gemisinde (evet tabii ki uzay gemisi var filmde) o güverteden bu parçaya sekmelerini takip etmek gerçekten seyir zevki yüksek bir tempo kazandırıyor filme. Maalesef bu noktada kocaman bir ancak daha koymak zorunda kalıyorum. Kamerayı kavganın tam ortasına koyma adeti hele bir de hareketli kameraysa can sıkmaya başladı. Gölgelerin İçinden filminde şükür ki çok hareketli kamera kullanımı yok ama yine de biraz mesafeden aksiyon lütfen dedirtti bana.

New York’dan Biraz Gına Geldi, Gelmedi Değil.

“Neden New York arkadaşım?” yazsam anlarsınız herhalde. Hiç mi başka değerli şehir yok bu dünyada? Hadi Amerikan şehri olacak illa, tamam. Bunun Chicago’su var, Los Angeles’ı var. Kırın şu zinciri artık ey senaristler, yapımcılar! Çıkın fanustan. Umarız 3. filmde Miami’ye giderler.

TMNT2-3

Sıkıcı lokasyon, vasat bir senaryoyla birleşiyor üstelik, evet. Kötü adam varmış, onu dövecekler. Ancak senaryo içinde ufak bir heyecan katan farklılık yok değil. Ninja’larımız kaplumbağa hallerinden kurtulma yolunu buluyorlar. Evet, artık insan olabilirler ve sadece geceleri saklanarak hareket etmek zorunda kalmayabilirler… Devamı nasıl şekilleniyor dersiniz? Cevabı filmde tabii ki.

Eğlenin

Çok beklentiniz olmasın demeyeceğim. Beklentilerinizi filme gitmeden şekillendirin diyeceğim. Eğlendirecek, düşünmeden iki saat geçirebileceğiniz, bir dolu tutarsızlığına rağmen sizi gülümsetebilecek bir film olmuş Gölgelerin İçinden. Özellikle çocuklu ailelerin, çocukları ile hoş vakit geçirmesi için bir fırsat olarak gördüm filmi. Veyahut benim gibi 90’lar çizgi seriyi takip edenlerdenseniz de gidip bir nostalji yapabilirsiniz.

Meraklısı için “after credits” bu filmde yok. Son olarak filmin dublaj versiyonuna gittiğimi ve kulağımı tırmalayan bir dublaj olmadığını da not düşmek isterim.

Cowabunga!

Yorumlar