Rogue One: Oidipus Kompleksinden Elektra Kompleksine Geçiş Savaşı
Kompleksler Dünyası ve Star Wars Filmleri
Altı filmlik serinin ilk üç filmini Anakin Skywalker üzerinden değerlendirdiğimizde son derece ciddi bir “Oidipus Kompleksi”yle karşılaşıyoruz.
Yunan mitolojisinde yer alan hikayeden adını alan bu kompleksin isim babası Freud’dur. Bu görüşe göre her insan çocukluk çağlarında ebeveynlerinden birine düşman olabilmekte, sevdiği ebeveyni ise hayatının bir parçası haline getirme çabasındandır. Diğer bir deyişle oğlan çocukları babalarını ekarte etmek ve aşık olduğu annesinin bir anlamda kocası olma eğilimindedir. Veya tersi durumunda kızlar anneyi ekarte etmek ve babanın eşi olmak gayesindedir. Bu sürecin devamında bunun olamayacağını fark eden çocuğun anneye veya babaya benzeyen kadın ve adamlarla evlenmeyi istedikleri iddia edilmektedir. Böylece tatmin edemedikleri bir arzularını daha sonraki yıllarda doyurur, oluşan boşluğu doldururlar.
Anakin Skywalker’ın durumunda yitirdiği annesinin yerini Padme’yle doldurmaya çalıştığını söylemek yanlış olmasa gerek. Bunu başaramadığında, aşık olduğu anne-kadını ikinci kez kaybetmenin onda travma yarattığı bir gerçektir. Tatmin edilemeyen ve çocukluktan gelen eksiklik hissinin dengesiz aklını olumsuz etkilenmesi kaçınılmaz olur.
Oğul Luke ise yine aynı mücadeleyi vermektedir. Yine babasına karşıdır ve filmlerde hep onunla mücadele eder. Yaşı ilerleyen ve gücünü kaybeden her “baba” gibi oğlunun enerjisini kıskanan bir baba figürü vardır filmlerde. Bunlar hep erkek cinsiyetinin bakış açısına göre oidipal sorunlar… Ama bir de yaşlanma ve güçten düşme gerçeğini kabullenerek oğluna saygı duyan ve rekabeti bir kenara bırakarak onu destekleyen yetişkin finali de mevcut…
Kızlarda da durum aynı… İnanmayan Star Wars filmlerinden önce masallara baksın. Üvey veya öz anneler tazecik kızları kıskanarak onlara neler yaparlar. Yapmaya çalışırlar. Ve işin ilginç tarafı bu kızlar ya babaya sığınırlar ya da babalarının yerine koyabilecekleri bir başka erkek modeline varır, onlarla evlenirler. Klasik bir kalıp acı bir gerçek…
Star Wars 7 ile Rogue One’a bakarsak ne görürüz? Daha önceki filmlerin kadınlara uyarlanmış modellerini. Star Wars 7’de Anakin gibi çöl gezegeninde yaşayan bir kız vardır. Hurda toplar ve onları satar. En büyük hayali tıpkı Anakin gibi uzaya açılmaktır. Şu olur, bu olur uzaya açılır…
Rogue One’da ise çorak bir gezegende ailesiyle yaşayan bir kız görürüz. Koşulları Luke gibidir ve ailesini yitirir. Daha doğrusu yine Luke gibi babası yaşar, anne ölür. Savaşçı olarak yetiştirilir. Bu defa olağanüstü güçleri olan Jedi’lar yerine sıradan asiler vardır öğretici olarak. Sonrasındaysa… İşte başarılı olurlar kendilerince.
Star Wars 1’de kadın karakter bin bir musibet atlatarak fallik erk öğesi olan kılıcı belki de babası olan kişiye ulaştırır. Rogue One’da ise karakter babasını öldürmeye çalışan; sembolik olarak yerini almaya çalışan sevgili veya koca adayını, önce tersler, sonundaysa hayatına kabul eder. Ancak onun kölesi, onun korumasına muhtaç kişi olmaz, filmin sonunda adam başını eğerken ölümün gözüne bakan kişi olarak alışkanlıkları yerle bir eder. Bir bakıma her ikisinde de “anne” figürünün olmadığını, olanınsa hiç umursanmadığını görürüz. Kızlar “babalarının” yanında yer alma özlemiyle yanar tutuşurlar. Bu iki filmde erkeklerin yaşadıklarının tersini görürüz. Jung buna “Elektra kompleksi” adını vermiştir yine mitolojiden ilham alarak. Kızlar ve babalarına olan aşkları… Ancak hemen belirtmekte fayda var, bu iki filmde annelerin kızlarıyla mücadelesi işlenmemiştir.
Ve son olarak, bir erkek evlada dair bir ayrıntı düşmekte fayda var; ki o da anne-baba tutumuna dair olacak…
İki güçlü kadın figür görüyoruz son iki filmde. Kompleksli, sorunlu, yetim ve öksüz. Ancak her ikisi de doğrunun ne olduğunu bilerek büyümüşler… Buna karşın annesi ve babası olan, ama onların tuhaf kişiliklerinden dolayı olsa gerek kendine rol model olarak kötüyü bulan bir erkek modeline rastlıyoruz. Anne bildiğimiz el bebek gül bebek silik karakterli prenses tiplemesi, baba dediğimiz “baba”lık sorumluluğunu almayı beceremeyen bir hayta… Üstüne üstlük bunlar yetmezmiş gibi dedesinin dengesiz genlerini taşıyan bir nesil oluyor erkek figür görüyoruz Star Wars 7’de. Hem bu defa babasını gerçek anlamda öldüren ve onunla uzlaşmayı ret eden bir kompleks tepkisiyle karşılaşıyoruz. Ve tabi bu zıt kutupta yer alan erkek karakter de kadın karakterin ön plana çıkmasına yardımcı olmuş o ayrı.