Sinemanın “Yeni” Dahi Çocuğu Nolan

Keza yeni nesil Superman; Man Of Steel’de bile baş kahramanın bambaşka bir gezegenden gelen uzaylı olması ve “Süper” güçlere sahip olmasına rağmen, çok realist bir yaklaşımla karşımıza geldi. Uzaylı olduğu için, farklı olduğu için yaşadığı trajediler gösterildi. Gücünün büyüklüğü yüzünden üstlendiği sorumluluklar ve güçlerinden daha fazla büyük olan düsturları dolayısı ile bir adım geride yaşamak zorunda olduğu hayatı gözler önüne serildi. Tamam belki kırk beş dakikada verildi bunlar bize ama sonuçta büyük gücün getirdiği büyük sorumluluklar çok güzel bir şekilde yansıtılmıştı.

Ee ama baksanız Superman’in kriptonit dışında zayıf noktası yok ( Superman ve Batman en sevdiğim iki kahramandır yanlış anlaşılmasın!) Yine bu örneğe “Arrow”u örnek verebiliriz. Kısacası bu adam çok başka bir akımın başlamasına neden oldu, süper kahraman filmlerine abartmadan söylüyorum bir nevi kişilik kazandırdı 2005 yılında.

interstellar

Yönetmenimiz o kadar ileri görüşlü bir adam ki; Inception’ın kimlik kazandırılma çalışmalarına 2000 yılında başlıyor, tek bir farkla tabii; Inception o yıllarda bir korku filmi olarak tasarlanıyor. Nolan filmlerine görsel efekt kullanmama taraftarı bir abimiz, kendisini takip ediyorsanız biliyorsunuzdur. Öyle ki; Interstellar’da bile TARS ve CASE’ın arkasında canlı birer insan var, günümüzde çimenli sahneleri bile green box’ta yaratan yönetmenleri görünce, bu büyük bir nimet olarak geliyor insana.

İşte görsel efekt işine bu kadar mesafeli yaklaşan yönetmen, Inception’da da elinden geldiğince az görsel efekt kullanmaya çalışmış ve izlerken çoğumuzun “vay be” dediği sekansları görsel efektsiz yaptı. Mesela benim en çok hoşuma giden paradoks merdivenleri hakikaten yapılmış bir paltform, ilk izlediğinde herkesin “nasıl yapmışlar lan” dediği yer çekimsiz otel koridor sahnesi de özel bir platform ve düzenek ile hayata geçirilmiş.

Sinema’nın yeni dahi çocuğu ile ilgili bu haftalık bu kadar sevgili kahramanlar. Haftaya detaylı bir Interstellar ve Memento yoğunluklu, ikinci bölüm yazısı ile karşınızda olacağım. O zamana kadar kendinize iyi bakın ve büyük gücün büyük sorumluluklar getirdiğini unutmayın!

Not: Sevgili kahramanlar, geçtiğimiz iki hafta yoktum. Eğer özleyeniniz, efendim yazılarımı takip edeniniz var ise hemen kısa bir bilgi geçeyim; çağımızın hastalığı grip beni de vurdu bir hafta yataktan kalkamadım. Sonraki hafta ise kişisel işlerimden dolayı biraz doluluğum vardı, bu yüzden görüşemedik. Ama bundan sonra yine her hafta birlikteyiz.

Yorumlar