Olaylı bir sinema senesi geçiriyoruz. Suicide Squad da olaylı filmlerden biri. Beğeneniyle, nefret edeniyle kimine eğlenceli bir aksiyon filmi, kimine de DC sinematik evreninin son utanç verici halkası oldu. Ama her zaman olduğu gibi, rakamlarla ve gerçeklerle bakalım ve klasik sorumuzu soralım: Sonuçta ne oldu? Suicide Squad başarılı bir film mi?

Pazarlamanın Gücü

DC’nin son sinematik evren denemesinin üçüncü halkası olan Suicide Squad, seride kendisinden önce gelen filmlerin bekleneni verememesi ve eleştirmenlerce yerin dibine geçirilmesine rağmen oldukça başarılı bir tanıtım kampanyası geçirdi. 150 milyon dolar civarında bütçesi olduğu tahmin edilen pazarlama sürecinde altın madalya kuşkusuz Queen’in Bohemian Rhapsody isimli şarkısına kesilmiş fragman oldu. Bir kez daha görüyoruz ki iyi bir fragman tek başına filmin tanıtım yükünü üstlenebiliyor.

Warner Bros’un aslında tanıtım işini her şeye rağmen çok iyi yaptığını söyleyebiliriz. Öte yandan serinin ilk iki filmi Superman ve Batman gibi A liste DC karakterleri üzerineydi. Burada DC’nin avantajı Marvel’in aksine A-liste karakterlerinin kontrolünü başka bir firmaya vermemiş olmaları. Toplam çizgi roman satışlarında Marvel’in üstünlüğü devam etse dahi, DC’nin en kötü olduğu dönemlerde bile Batman, Amerika’nın en çok okunan kahramanıydı. “Peki ya dünyanın?” derseniz orada bir Tex gerçeği var. Ama bu başka bir konu.

İşin gerçeği gerek Batman gerekse Superman’in daha önce sinemada başarı göstermiş olmaları ve popülarite açısından kendilerini satan isimler olmaları. Suicide Squad ise genel sinema kitlesi tarafından bilinmeyen bir muamma. Kimdir bunlar? Nedir?

“Film batacak diye gözüme uyku girmiyor doktor hanım.”

Kim?

Teknik olarak Batman ailesinden sayabileceğimiz Suicide Squad, DC’nin kötü karakterlerinden kurulu bir “kahraman” grubunun maceralarını anlatır. Aslında sıradan halk tarafından bir ekip olarak pek de bilinmemelerinden olsa gerek WB reklam kampanyasını Guardians of Galaxy tarzı bir düzleme oturttu. Burada serideki ilk iki filmin karanlık tonunun eleştiri konusu olması da önemli bir faktör…

Yönetmen David Ayer, her ne kadar filmin tam istediği gibi olduğunu söylese de öyle ya da böyle yeniden çekimlere 15 milyon dolar harcandığını biliyoruz. Buna filmin orijinal çekim bütçesi olan 150 milyon doları da ilave eversek, Suicide Squad pazarlama payı ile birlikte kabaca 325 milyon dolara mal olmuş gibi gözüküyor.

Bu kadar para ve tanıtım eleştirmenleri etkilemiş mi? Metacritic ortalaması 40. Rotten Tomatoes’da ise %26 gibi rezil bir skorla karşı karşıyayız. Demek ki eleştirmenler gerçekten filmi hiç beğenmemiş, yerin dibine geçirmişler. Ancak hasılata baktığımızda bambaşka bir tablo görüyoruz.

“Gişeye yaklaşanı iki kaşının arasından vururum!”

Rekor Açılış

Suicide Squad, vizyona girdiği hafta sonu yaklaşık 134 milyon dolar hasılat yaparak listelere birinci sıradan girmiş. En yakın takipçisi o tarihte iki haftadır vizyonda olan 22 milyon dolar hasılatlı Jason Bourne. Bourne’un iki haftalık toplam hasılatı 103 milyon dolar civarında. Suicide Squad daha açılışta ezmiş Bourne’u. Vizyona Suicide Squad gibi yeni giren filmlerden sadece Nine Lives kendini ilk onda gösterebilmiş. Onun da hasılatı 6 milyon dolar.

Şimdi diyeceksiniz ki “E ne var? Rakipleri dandikmiş”. Kazın ayağı öyle değil. Suicide Squad’ın açılış hasılatı o dönemde 3 haftadır vizyonda olan Star Trek: Beyond ve 4 haftadır vizyonda olan Ghostbusters’ın toplam hasılatlarını geride bırakmış. Hatta ilk onda toplam hasılatı Suicide Squad’ın açılışından daha yukarıda olan sadece Secret Life of Pets var ki o da 5 haftadır vizyonda o dönem.

Guardians of Galaxy kim? Nedir bu Iron Man?

Ağustos ayında 134 milyon dolarlık açılışın ne kadar anormal bir başarı olduğunu hala anlamayan varsa bir de şöyle ifade edeyim: Aşağı yukarı aynı tarihte vizyona girmiş olan Guardians of the Galaxy’nin açılışı 94 milyon dolar civarındaydı.

Uzun lafın kısası Suicide Squad bütün zamanların en büyük Ağustos açılışını yapmış gözüküyor. Üç hafta aralıksız birinci sırada kalan film, ben bu satırları yazdığımda yedinci haftasına girmiş ve altıncı haftasını dördüncü olarak tamamlamıştı.

Yine kontrast olsun diye söylüyorum: Şu ana kadar filmin performansı Iron Man 1 ve 2, Captain America: Winter Soldier ve Amazing Spider-Man 2’den daha iyi gözüküyor.

Hali hazırda 315 milyon dolar civarındaki Amerika hasılatına yaklaşık 4 milyon doları Türkiye’den gelen 410 milyon dolarlık dış pazar hasılatını da ilave edersek 725 milyon dolar gibi bir toplam hasılata ulaşıyoruz. Bu da toplam hasılatın 800 ila 900 milyon dolara ulaşabileceğini gösteriyor. Evet bir Dark Knight değil ama yine de hiç fena değil.

“Ne? Bizi de geçmişler mi? Hangisi? Şu kel olan mı?”

Şimdi Ne Olacak?

Warner Bros’da büyük değişiklikler olacak ve olmaya devam edecek. Ama bu değişikliklerin Suicide Squad ile ilgisi yok. Batman v Superman: Dawn of Justice’in bekleneni verememesi bir yeniden yapılanma gerektirdi.

Warner Bros içindeki kaynaklardan öğrendiğimiz kadarı ile DC Films adı altında, sadece sinematik evrenlerle ilgilenecek bir departman kuruldu ve başına Edge of Tomorrow’dan tanıdığımız Jon Berg ve DC Comics’in kreatif direktörü Geoff Johns getirildi. Bu ikilinin ilk icraatı ise Zack Snyder’ın devreden çıkarılması oldu. Yerine en etkili adam olarak Ben Affleck getirildi. Adamın oyunculuğunu beğenmeyebilirsiniz ama yönetmen ve yapımcı olarak son derece başarılı.

Lakin bu değişiklikler olduğunda pek çok proje zaten prodüksiyonun çok ileri aşamalarındaydı. Bu da Wonder Woman ve Justice League filmlerinden de müthiş bir beklentimizin olmaması gerektiği anlamına geliyor.

Dolaylı yollardan sızan bir bilgi ise Suicide Squad’ın devamı hakkında bize iyi bir fikir veriyor. Deathstroke filminin iptal edildiğini ve David Ayer’in Deathstroke’u yeni Suicide Squad filminde kullanmak istediğini öğreniyoruz sızıntılardan. Hayırlısı.

Her halükarda şunu söylemek şart: Suicide Squad yeni DC sinematik evreninin en başarılı filmi oldu. Warner Bros bu maçı, eleştirmenlere rağmen kazandı. Şimdi önümüzdeki maçlara bakacağız.