Tadına Doyulmaz Bir Sinema Keyfi: Cornetto Üçlemesi
“Üç Aromalı Cornetto Üçlemesi” ya da “Cornetto Üçlemesi”, Edgar Wright’ı yalnızca, “Scott Pilgrim vs. the World” filminden ya da “Ant-Man” projesinden olaylı bir şekilde ayrılmasıyla tanıyanların özellikle izlemesi gereken “Shaun of the Dead”, “Hot Fuzz” ve “The World’s End” adlı İngiliz komedi janr filmlerinden oluşan seriye verilen isimler.
Bu üç filmin bir üçleme haline gelmesi, “Hot Fuzz” filminin tanıtımı ve “The World’s End” filminin prodüksiyon öncesi sürecinde yapılan bir röportaja dayanıyor. Yönetmen Edgar Wright’a iki filmdeki Cornetto göndermesinin sorulması üzerine, Wright Kieslowski’nin renk üçlemesi gibi bir üçleme yapacağı şakasını söylüyor. Bu röportajdan sonra Edgar Wright bu fikri ciddiye alarak “The World’s End” filmiyle birlikte seriyi bir üçleme yapmaya karar veriyor.
Her bir film, farklı bir Cornetto aromasına gönderme niteliğinde. “Shaun of the Dead”de yer alan çilek aromalı Cornetto, zombi ve kanı temsil ediyor. Bir polisiye/aksiyon filmi olan “Hot Fuzz”da ise karakterlerin, mavi orijinal Cornetto yediğini görüyoruz. Bu da filmdeki polis elementine gönderme yapıyor. Son olarak “The World’s End” filminde görülen nane aromalı Cornetto ise bilimkurgu türüne atıfta bulunuyor.
Edgar Wright, Simon Pegg (Star Trek, Run Fatboy Run) ve Nick Frost’un (Attack the Block, Cuban Fury) üçlemeden önceki ilk iş birliği “Spaced” isimli dizide gerçekleşti. Hemen hemen tüm oyuncularının daha sonra üçleme filmlerinde yer aldığı dizi, iki sezon yayınlanmasına rağmen, sürreal mizah anlayışı ve sayısız referanslarıyla ekip için harika bir başlangıç oldu.
Bir Zom-Rom-Com Filmi
Shaun hayatıyla ne yapacağına karar vermemiş, sistemin çarklarına tek eliyle tutunan, içindeki çocuğu sakatlamış ama öldürmeyi başaramamış bir adamdır. Sıkıcı işi, mutsuz sevgilisi, baskıcı üvey babası arasında bocalayan Shaun için en yakın arkadaşı Ed’in dostluğu her daim bir kaçış haline gelmiştir. Durum böyleyken patlak veren bir zombi felaketi, Shaun için önceliklerini gözden geçirmesi ve kendini kanıtlaması adına bir fırsat olacaktır.
“Shaun of the Dead”de ekip, zombi/felaket klişelerini, romantik komedi klişeleriyle birleştirip bunu kendine özgü mizah anlayışıyla harmanlayarak ortaya benzersiz bir film çıkardı. Film yalnızca İngiltere’de değil, tüm dünyada kısa sürede sadık bir hayran kitlesi edindi.
Ama Her Şey Çoğunluğun İyiliği İçin
Sıradışı bir şekilde başarılı olan Nicholas Angel isimli polis memuru, üstlerinin kendilerini kötü polis olarak göstermesi nedeniyle asayişin biraz fazla berkemal olduğu bir kasabaya adeta sürülmüştür. Herkesin rahatsız edici derecede sevecen olduğu bu kasaba Nicholas için kariyeri açısından bir cehennemdir. Aksiyon filmleriyle kafayı bozmuş ortağı Danny başta olmak üzere fazlasıyla pervasız polis arkadaşlarının arasında gerçek polis işi yapmak için çırpınan Nicholas, çok geçmeden bu mükemmel görünümlü kasabanın pek çok sırra sahip olduğunu öğrenecektir.