The Last Jedi – Jedi’lar Yerine Star Wars’un mu Sonu Geliyor?
Koşun kavga çıktı. Star Wars’un son filmi The Last Jedi, fanları ortadan ikiye böldü. Vizyona girdiği günden bugüne, dinmek şöyle dursun, gitgide alevlenen bir tartışma var. Bir tarafta filmden nefret edenler, diğer tarafta filmi savunanlar. Hele de Disney sözcüleri ve Rian Johnson günbegün açıklama yapınca, bir de üzerine Mark Hamill oynadığı Luke Skywalker karakterinin beklenmedik gidişatından memnuniyetsizliğini gizleme gereği duymayınca, internet bir savaş alanına döndü. Hakaretler, nefret söylemleri, imza kampanyaları birbirini kovalıyor.
Savaşın şartları belli. Pek çok eleştirmen, Johnson’ın çıkardığı işe geçer not verdi. Rotten Tomatoes’a %91 ile yansıyan bu görüşlere (bu not ortalaması değil, filme geçer not verenlerin sayısal oranıdır, not ortalaması ise %82’lerde) %50’lik rezalet bir kullanıcı skoru eşlik ediyor. Filmden nefret edenler, bir çok sürprizi barındıran hikayesel kararların tamamını kıyasıya eleştiriyor. Filmi sevenlerin ise pek çok soruya bir cevabı var ve Star Wars için yenilikçi sayılabilecek bu hamleleri olumlu bulduklarını söylüyorlar.
Ancak sonuçta kazanan lafla belirlenmeyecek. Rotten Tomatoes’daki eleştirmen ya da kullanıcı puanları da değil, tartışmanın galibini belirleyecek olan rakam. Zaten bu iki rakam da bence şaibeli. Bir anlamı olan, gerçek olan tek rakam var, o da gişe hasılatı. Ve gişede 1.5-1.7 milyar doları bekleyen LucasFilm yetkilileri, Çin’den gelmesi beklenen 100 milyon dolarla birlikte 1.3 milyar dolar gibi tahmini bir rakamla karşı karşıyalar. Bu rakamdaki en büyük etmen de, filmin ilk hafta muazzam bir gişe açılışı yapmasına rağmen, ikinci hafta beklenmedik düzeyde kan kaybetmesi.
Rakamlar
1.3 milyar dolar yine de filmin senenin açık ara en çok gişe yapan filmi olmasını sağlayacak ama bu filmin kara geçmesi için gereken tahmini rakam 850-900 milyon dolar (Prodüksiyon + global reklam bütçesinin 200’er milyon dolardan, toplam 400 milyon dolar olduğu ve gişe getirisinin ABD’de yarısının, geri kalanında da biraz daha azının Disney’in cebine girdiği düşünülerek bu rakam ön görülüyor). Kısacası filmin net karı 200 milyon dolar civarında olacak. Bu rakam The Force Awakens’ın tahmin edilen karının neredeyse üçte biri.
Yanlış anlaşılma olmasın, herhangi bir işe 400 yatırıp 600 kazanmak, ticari olarak küçümsenecek bir başarı değil. Gişeye artı gelecek olan Blueray satışı ve (eskisini aratsa da) oyuncak getirilerini de düşünürseniz gayet doyurucu bir yatırım. En azından filmi bir vakum içinde ele alsak böyle diyebilirdik.
Ama Star Wars asla vakum içinde değerlendirilemez. Sorun şu ki Star Wars adı altında her sene bir film çekilmesi planlanıyor ve serinin 9. filminin ve tartışmalı Solo’nun gişede batması artık hiç de göz ardı edilemeyecek bir olasılık. Hele ki Disney’in, bahsettiğim oyuncak vb. gibi yan gelirlerinin hala orijinal üçlemeyi aktif pazarlaması sayesinde yüksek tuttuğunu düşünürsek, yeni filmlerin bu açıdan da (markayı canlı tutmak dışında) pek verimli olmadıklarını düşünebiliriz. Başka bir deyişle, insanlar Rey ve Kylo Ren figürlerini değil, hala inatla Vader ve Luke figürlerini satın alıyor.
Sürdürülebilir Bir Star Wars
Küçük bir not düşeyim, Star Wars oyuncak ve hatıra eşyaları piyasası kesinlikle küçümsenecek bir piyasa değil ama o işten doğrudan Disney’in cebine giren para filmlere kıyasla hayli düşük oranlarda. Bu yüzden Star Wars filmlerinin gişesi her anlamda önemli bir kriter. Solo’nun gişede batması, kendi prodüksiyon maliyetinin yanında markanın karizmasının çizilmesine de sebep olacağı için büyük bir yük olur Disney’in sırtında. Tabi ki Solo batarsa, bunda gerek prodüksiyon maliyetlerindeki beklenmedik artış, gerekse film hakkında çıkan haberler etkili olmuş olacak ama tüm bunlar markanın kötü yönetilmesi ile ilgili sorunlar.
Henüz o aşamaya çok var ama bu tip markaların sinemada yediği son darbe, kendilerine güvenli gösterim tarihi olarak en yağlı aralıkları bulamadığı zamanlar olur (şu an Star Wars ya da Avengers gibi markaların tüm rakiplerini korkutup kaçırdığı Noel öncesi ya da okulların tatile girdiği haftalar gibi). Sonra bir bakarsınız ancak yaz ortasında senenin diğer blockbusterlarıyla çakışmayan bir vakit bulabiliyorsunuz. Elbette Disney – Fox anlaşması, piyasanın neredeyse yarısının Disney’in hakimiyetinde olmasını doğuruyor ve bu büyük avantaj.
Ama Disney, batan gemilere yatırım yapmakla bilinen bir firma değil, düşüş sezerse bazı tedbirler alınacaktır. Gelecek film bütçelerini yarıya düşürmek de olası tedbirlerden biri. Hele ki George Lucas’a ödenen 4 milyar doların hala tam olarak çıkartılmadığı düşünülürse. Yine küçük bir not: Star Wars’un tahmini marka değeri Lucas’a ödenen paranın 10 katı. Ama buradan para çıkaramadıktan sonra 100 katı olsa da bir şey ifade etmez. Beğenilmeyen filmler çekmek, marka değerini hiç film çekilmemesinden daha hızlı eritir.
Heads Will Roll
İşte bunları göz önüne aldığımızda, The Last Jedi (benim gözümde cesur bir film olsa da) üzerinde çıkan savaşı kazananın, filmden nefret edenler olduğunu düşünüyorum. Ve Disney de böyle düşünürse, elbette harekete geçeceklerdir. Eğer Bob Iger’ı ikna edecek bir planları yoksa, yeni üçleme ellerine teslim edilen Rian Johnson’ın, bölüm 9’u çekecek olan J. J. Abrams’ın ve hatta (gidişat değişmezse) birkaç yıl sonra LucasFilm CEO’su Kathleen Kennedy’nin koltuğu sallanacaktır.
Demem o ki, öfkeli fanların gönlü, ya bu sene ya da bir kaç sene sonra alınmaya çalışılacak ama gel gelelim hangi yönde? Konu salt bir nostalji krizi olsaydı, birkaç ay sonra gösterime girecek Solo ya da henüz planlama aşamasında olduğu söylenen Obi Wan Kenobi filmi çare olabilirdi ama problem bundan daha fazlası gibi. Fanların iddiası, 7. ve 8. bölümlerin orijinal üçlemeyi bozduğu yönünde. Bu hususta 9. bölümde bir gönül alma mümkün olur mu? Dahası The Last Jedi kendi içinde gayet eğlendirici olmasına rağmen neden genel bir beğeni kazanamadı? Ve de asıl soru şu: Filmin gişede beklenenin altında kalmasının sebebi, öfkeli fanların iddia ettiği noktalar mı? Yoksa ciddi bir kitlenin artık Star Wars fanı olmaması mı? İşte tüm bu soruları SPOILER‘lı şekilde aşağıda tartışacağım. Bunu yaparken başkalarının yaptığı gibi internette dönen geyikleri kendiminmiş gibi yutturmaya çalışmayacağım.
Kılavuzu Karga Olanın
Öncelikle bakalım öfkeli kalabalığın derdi neymiş? Kalabalık derken, filmi beğenmeyenlerin çoğunlukta olduğu düşünülmüyor. Daha ziyade dörtte bir gibi bir oran konuşuluyor ama bu bile ciddiye alınması gereken bir rakam. İnternette dönen öfke mesajlarına bakarsak hemen herkesin bir numaralı konusu Luke’un boşvermiş bir korkak gibi portre edilmesi. Ama sadece bu kadar değil. Eleştirilen başlıca konuları şöylece bir özetlersek:
- Luke’un çizdiği portre ve zamansız vefatı,
- Snoke ve Rey’in arka planlarının bilinen bir yere bağlanmaması,
- Filmin yoğun espri düzeyi,
- Filmde yansıtılan gerçek hayat politikaları (çeşitlilik, feminizm ve diğer SJW konu başlıkları) ve buna bağlı olarak Holdo ve Rose gibi yeni karakterler ve Leia’nın uzayda hayatta kalması,
- Canto Bight alt-konusu,
- Filmdeki mantık hataları ve tutarsızlıklar.
Önce bunları tek tek ele almak isterim. Amacım kesinlikle öfkeli fanlara cevap vermek değil, bu seçimlerin nedenini anlamaya çalışmak ve daha iyisi yapılabilir miydi ya da bundan sonra yapılabilir mi, bunu sorgulamak.