Uyarlama Filmler Nedir, Ne Değildir?

4. Bireysel Estetik ya da Maddi Kaygılar

Çok kısa bir örnekle ne demek istediğimizi anlatalım: Eski X-Men üçlemesinde, Storm’u oynayan Halle Berry oynamaya devam etmek için karakterinin rolünün arttırılmasını şart koşar ve James Marsden’in canlandırdığı, X-Men çizgi romanlarının belki de olmazsa olmaz tek karakteri Cyclops, Marsden o sırada başka bir projeye (Superman Returns) imza attığı için filmde öldürülür.

Benzerini güncel X-Men serilerinde de görürüz. Çizgi romanlarda bırakın gri çizgilerde dolaşmayı, her zaman kötü adamlardan biri olan Mystique, yeni serilerde popüler olan Jennifer Lawrence tarafından canlandırıldığı için X-men’in saha içi lideri olmaya başlar (sanırım Cyclops’un laneti var, nedense ikincil karakterleri ünlü ablalara oynatıp sonradan Cyclops’un etkinliğinin kısılması durumu kaçınılmaz. Yine de bir gün X-Men’in başında olması gerektiği gibi bir Cyclops göreceğimiz film bekliyorum).

Ancak bunlar negatif durumlardır. Halle Berry, karaktere bir şey katmadığı gibi, seriden de bir şeyler götürmüştür. Bazen bireysel kaygılar, filmi ya da seriyi artıya da geçirebilir. Robert Downey’nin Iron Man’e, Tom Hiddleston’un Loki’ye, Cate Blanchett’in Galadriel’e, Heath Ledger’in Joker’e kattıkları gibi.

storm1

Bazı oyuncular da bir şey katmasalar bile, karakteri olması gerektiği gibi oynarlar. Uyarlama bir film için bu yeterlidir de zira zaten oynadıkları karakterlerin içi zaten doludur, bunu doğru düzgün yansıtmak yeterli olabilir. Tıpkı Chris Evans’ın Captain America’sı, Christian Bale’in Batman’i ya da Chris Hemsworth’un Thor’u gibi.

Bazen de yönetmen ya da senaristlerin, bireysel tercihleri ön plana çıkar. Buna ilk olarak film yerine bir diziden örnek vermek istiyorum: Superman’in gençliğinin daha doğrusu Clark Kent’liğinin anlatıldığı Smallville dizisini ele alalım. Serinin yaratıcıları “Evet, esas hikayeyi biliyoruz ancak biz kendi kafamızdaki Superman’i görmek ve göstermek istedik” dediler.

Bu yüzden de diziyi, çizgi roman tutkunları pek az seyrettiler zira Superman, kişiliği, güçleri, sınırları, görünüşü ve her şeyiyle çok belirgin bir marka haline gelmiştir ve bunların tamamını değiştirdiğinizde Superman olmaktan çıkar başka bir şey olur. Buna rağmen dizinin yayınlandığı dönemdeki izlenme oranları fena gitmez, öyle ki 10 sezon boyunca devam eder. Sürüyle çizgi roman okuyan ben diziyi izlemem, ancak Superman filmlerini bile izlemeyen, hayatında çizgi roman okumamış olan annem dizinin fanatiği olur. İşte hem bu kategoriye hem de üstteki “hedef kitle değişimi”ne mükemmel bir örnektir.

-Abi bir fikrim var, Superman dizisi yapıcaz ama pelerin giymeyecek ve uçmayacak nasıl ama? -Harikaymış lan hemen yapalım!

-Abi bir fikrim var, Superman dizisi yapıcaz ama pelerin giymeyecek ve uçmayacak nasıl ama? -Harikaymış lan hemen yapalım!

I am Batmaaaaaaaan! (mi acaba?)

Bir diğer örnek ise Christopher Nolan’ın Batman üçlemesinin son filmi olan “The Dark Knight Rises” olabilir. Filmin henüz başlarında Batman’i, sakatlanmış ve Batman olmayı bırakmış halde görürüz. Hatta o kadar içine kapanmıştır ki, doğru düzgün kimseyle görüşmez bile.

Bu noktada durup düşünelim. Israrla Bruce Wayne yerine Batman dediğime dikkat ediniz. Örneğin Peter Parker maske giyerek Spider-Man olurken, Batman tam tersine maske giyip Bruce Wayne haline gelir. Kısacası Batman adamın esas karakteri, Bruce Wayne ise kurmaca olan karakteridir. Yıllarca Batman çizgi romanlarını okuyan herkes bunu zaten fark etmiştir, bilmeyen okuyucular için de sanırım güzel bir anekdot olmuştur.

Ayrıca Batman’i tanımlayan en önemli karakter özelliği zeki, cesur, kahraman, dedektif, ürkütücü, savaşçı vs. olması değil, obsesif (takıntılı) bir şekilde kendini suçla savaşa adamasıdır. Sayısız DC çizgi roman serisinde diğer karakterler pes etmişken, Batman’in tek başına, çoğunlukla da kazanılamayacak savaşlara devam ettiğini görürüz.

Pıst pıst birlikte Suikastçiler Birliği'ni yıkalım mı?

Pıst pıst birlikte Suikastçiler Birliği’ni yıkalım mı?

Çok iddialı bir şekilde söylüyorum, hatta altını çiziyorum (heh bunu hep yapmak istemişimdir):  “Filmin başında sakatlanıp hayata küsen, filmin sonunda ise Avrupa’daki sosyetik kafelerde tatil yapan bir karakter Batman değildir!”

Bu yüzden üçlemenin son filmi başarısız bir Batman hikayesiyken, harika bir sinema filmi olmayı başarmıştır. Neticede Nolan böyle bir film yapmak istemiş, gerek gişe gerekse eleştirilerden aldığı yorumlarla başarılı olmuştur.

Yorumlar