Warcraft – Duygu Yüklü CGI

Doğrudan, açık açık söyleyeyim, ben CGI sevmem. Hiç olmasın demiyorum fakat izlerken yapay mekanlardaki, yapay aktörlerin birbirine girmesini izlemek bana bir işkence gibi geliyor-du… Taa ki yeni çıkan Warcraft filmine kadar. Fragmanda, bilgisayardan yapılmış Orkları gördüğümde, önce garipsedim, yapay setleri görünce de filmden soğudum. Warcraft’ın sıkı bir hayranı olduğumdan dolayı ve fragmanına benzer tepki verdiğim X-Men: Apocalypse’in beklediğimden iyi olmasından filme bir şans vermeye karar verdim: pişman olmadım. Filmde neyi doğru yaptılar da benim fikrim değişti, ön yargımı kırdılar, yazımda bundan bahsedeceğim.

Warcraft’ın özel efektlerinden bahsederken (elbette biraz spoiler vererek..), hepimizin izlediği iki seriyle karşılaştıracağım;  Serilerin ilki Yüzüklerin Efendisi, ikincisi Hobbit Üçlemesi.

İkilinin arasındaki diyalogu özellikle beğendim.

İkilinin arasındaki diyaloğu özellikle beğendim.

Hobbit Üçlemesi, özellikle son film, CGI nefretimin başlıca sebebi. Yüzüklerin Efendisi de ancak yıllar yıllar sonra, zibilyonuncu izleyişte yaşlanan özel efektlere sahip. Fantastik ve yüksek bütçeli filmler olduklarından, Warcraft’tan bahsederken herkesin aklına gelen yapımlar. Bazen durup düşünüyorum, bu filmler aynı ekipten nasıl çıktı diye. Hemen açıklayayım,daha sonrasında Warcraft’tan bahsedeceğim.

Bir filmde, fotoğrafta, oyunda… Herhangi bir mecrada, duygu nereden gelir? Biz insanlar sosyal yaratıklar olduğumuzdan dolayı, doğal olarak mimik ve jestlere anlam yüklüyoruz. İlk Yüzüklerin Efendisi’nin bu kadar doğal hissettirmesinin nedeni, orada gördüğümüz aktörler. Zaten Warcraft kadar, büyünün ve doğaüstünün göz önünde olduğu bir diyar değil Orta-Dünya.

Hobbit Üçlemesi’nin sonunda yüzsüz, tıpatıp aynı 23482935729374 askerin birbirine girdiği savaş, lastik gibi sünmüş anlamsız bir bölümdü. Warcraft’da CGI adamların kullandığı zırhların aynılarını giyen fakat aktör olan askerler, kahramanlarımızı izlediğini gördüğümüz kanlı canlı çavuşlar vardı. Yok biri haber getirdi, biri emir aldı… Ama bir şeyler yaptılar. Tabii ki CGI olanlar keskin gözlerden saklanamıyor ama bu teknikle film ekibi, ilk Yüzüklerin Efendisi’nde olan “duygu” faktörünü yakalamışlar. Evet, yine karbon kopya ölen Stormwind askerleri için değil fakat son savaşta yiten “detay karakterlere” üzüldüm. “Beş Ordular Savaşı”nda koca koca troller, cüceleri, elfleri haşat etti, bir gıdım yüreğim oynamadı, bağ kurmadığımız, cansız karakterler olmalarından kaynaklanıyordu bu.

Filmde kullanılan zırhlar.

Filmde kullanılan zırhlar.

“Kralın Dönüşü” filmindeki Osgiliath saldırısı ve Minas Tirith kuşatması sırasında ölen askerleri örnek göstermek istiyorum. Rastgele askerlerin yüzüne yapılmış iki-üç adet  yakın çekim size o CGI adamların gerçekliği konusunda sizi ikna ediyor. Ork kanatlarına atlarını süren Rohirrim beni hala gaza getirir. Oysa sahneyi dikkatli izlediğinizde atlar orkları kağıt gibi ezmekteler, fizik denilen bir şey yok. Rahatsız ediyor mu? Bir gıdım bile etmiyor çünkü sahneye çok güzel yedirilmiş. Legolas’ın tek başına öldürdüğü Mumakil havalı bir hareket oluyor fakat neden Hobbit’te havadaki tuğlalara basıp çıktığı zaman insanlar kafasını kaşıyor? Gerçeklik duygusunu yakalamak zordur, gerçekliği size yalnızca “yüzler” verir.

Warcraft, az fakat öz dövüş sahnesine sahip olduğundan dolayı, koca koca CGI orkları kabul etmenizi sağlıyor. Sırf aksiyon olsun dövüşsünler diye eklenmiş karakterler değiller, kişilikleri var. Neticede Blackhand bile Durotan’a, geleneklere, Mak’gora‘ya saygı duyuyor.

Durotan ve Draka’nın trajik sonu, beni yıllar önce okuduğum “Büyük Şef” romanına geri götürdü. Teknoloji ne kadar gelişmişse, Orkların suratlarındaki ifadeleri hissettim. Rastgele etrafta koşan Orkların da yağmacı kültürü, birbirinden farklı silahlı ve zırhlı askerlerin etrafta koşmasıyla baya inandırıcı düşünülmüş. Duncan Jones ve ekibi zorlu CGI batağının altından kalkmış. X-Men’de Apocalypse’i makyajla yaptılar da ne oldu? Oscar Isaac’i palyanço gibi gezdirdiler tüm film.

Of resmen duygu akıyor (!)

Of resmen duygu akıyor (!)

Biraz da karakter dışı yapılan efektlerden bahsedeceğim. Elflerin gözlerindeki büyü ışıltısı olsun, Karazhan’da kuleden yayılan enerji falan, bir dünyayı canlandıran ufak işlemeler. Khadgar ve Medivh’in büyü yaparken kullandıkları teknik, yere çizilen rünler, size amaçsız gelmiyor. Yüzüklerin Efendisi bunlara ihtiyaç duymayan bir filmdi, kozmetik özel efekt yok denebilecek kadar azdı fakat ya Hobbit?

O gereksiz “Sauron’un gözüyle çılgın dakikalar” sekansını unutamıyorum, hani Necromancer’ın kimliği anlaşıldığı zaman olan. Milletin gözüne göz soktular arkadaş, şık bir hayalet, karanlık bir figür çıkaracaklarına, izleyiciye hakaret eder gibi ateşten göz çıkarıp, filmi uzatmak adına efekt koymuşlar. Karakter desen değil, büyü desen değil… YouTube’da Warcraft ekibinin paylaştığı set videolarında, filmdeki bazı yerlerin inşa edildiğini görüyoruz. Fantastik bir diyara ait olduğu belli olan, doğal olarak görünce bilgisayar yapımı olan setler seyircinin gözüne batmıyor.

2016’da izlediğimiz filmlerde konu dağınıklığı önemli bir sorundu. CGI filmin temel taşlarından biri olduğu için, kötü olsaydı tüm serinin geleceği tehlikeye girerdi, başarılı olduğuna sevindim. Filmi gidip görmenizi tavsiye ediyorum, devam filmleri yapılsın da izleyelim. CGI’ya karşı ön yargılıysanız, aksiyon cümbüşü boş bir film değil, bence Warcraft bir şansı hak ediyor.

Yorumlar