Yok Edici Hız Kesmiyor: Terminator 3

Neler Varmış Bu Filmde?

Bu yeni filmde, Sarah Connor oğluyla huzurlu sayılabilecek ama hep temkinli birkaç sene geçirdikten ve kıyametin öngörüldüğü 97 senesini hayırlısıyla atlattıktan sonra, lösemiden hayatını kaybeder. Doktor ona sadece 6 ay ömür biçmiş ama o sırf neler olacağını görmek için tam 3 sene mücadele etmiştir. Geride kalan John Connor ise, sorunlu geçirdiği çocukluk ve ergenlik yıllarının da etkisiyle, insanlardan uzak bir hayat tarzını benimsemiştir. Günün birinde uyuşturucu ilaç çalmak için bir veterinere zorla girer ve aniden içeri giren veteriner hekim Kate Brewster onu yakalar. Tam da bu sıralarda, Skynet geçmişe yepyeni bir model olan T-X’i göndermiştir ve John Connor’u yok etmeye programlanmış bu yepyeni model bu kez bir kadın formundadır (çok da muazzam bir güzelliktedir elbette). John ve Kate klinikte T-X’in saldırısına uğrar, ancak çok geçmeden, yeniden programlanarak John Connor’ı kurtarması için geçmişe gönderilen bir başka model olan bildiğimiz Terminator ikilinin imdadına yetişir. Mücadeleye üç kişi olarak devam eden bu ekipte birlikte hareket etmek zorunda kalan, aynı zamanda birbirlerini okuldan tanıyan ve geçmişte ufak bir kaçamak yaşamış John Connor ve Kate Brewster gelecekte karı koca olacaklarını ve Kate’in Direniş’e liderlik eden kocasının sağ kolu olacağını öğrenirler. Hatta Terminator’u yeniden programlayıp geçmişe gönderen de Kate’ten başkası değildir. Çünkü öngörülen tarihte gerçekleşmeyen kıyamet günü eninde sonunda gerçekleşecektir. Ekip yine de bu nükleer felaketi önlemeye çalışacak ve tıpkı ikinci filmde gördüğümüz yeni model T-1000’de olduğu gibi akışkan metal bir yapıya sahip olan ama birçok kesici silahla donanabilmesinin yanı sıra bir de makineleri kontrol edebilme gücüne sahip daha yeni ve daha güçlü T-X’le mücadele edeceklerdir.

t3-4

Eee Sonuç Olarak Ne Olmuş?

Sonuç olarak, ortaya film kritiklerince diğer iki film kadar beğenilmeyen bir film çıkmış. Öncelikle, James Cameron’ın yokluğu ister istemez kendini gösteriyor. Ben yönetmenin bu filmi hiç de fena yorumlamadığını düşünüyorum, hatta kendisi ikinci filmde Cameron’ın, Terminator’ü izleyicinin gözünde sempatik kılabilmek için karaktere yüklediği ilginç replikleri ve şakaları artırarak devam ettirmeyi bile başarmış. Ama hani derler ya, sanırım o “sihirli dokunuş” eksik kalmış. Ya da bizler seyirci olarak Makineler’in ve Direniş’in asıl babasını arıyoruz mütemadiyen ve yerini hiç kimsenin dolduramayacağını düşünüyoruz.

Çıkan bir başka sonuç da, yeni ve kanımca çok başarılı John Connor yorumu. Nick Stahl’ı ilk olarak pek sevimli bir veletken Mel Gibson’ın “Yüzü Olmayan Adam” adlı filminde seyretmiş ve çok beğenmiştim. Kesinlikle doğuştan oyunculuk kumaşına sahip insanlardan biri Nick Stahl ve ben bu filmdeki John Connor yorumunu çok beğendim. Sinema tarihinin enteresan Shakespeare uyarlamalarından biri olan Baz Luhrman yorumu Romeo&Juliet’den hatırladığımız Claire Danes, Kate Brewster rolünde pek fena bir performans sergilemiyor, ama bir ara John Connor’ın dediğinin aksine, bana hiç de Sarah Connor’ı anımsatmıyor (filmin hiçbir yerinde). Sanırım Linda Hamilton’ın eksikliği de en az Cameron’ın eksikliği kadar, pek yeri doldurulamayacak cinsten.

Elbette bir de T-X rolünü başarıyla oynayan, yarı Norveçli yarı Alman, bir seksen boyunda harika hatun Kristanna Loken var. Bir aktris-model olarak ve belki de modelliğin getirdiği hissizlikle, bir kadın robot ancak bu kadar iyi oynanır dedirtiyor insana. Hem karşı konulamayacak kadar seksi, hem de tüyler ürpertecek kadar hissiz.

t3-5

Fazla Uzatma, Biraz da Anektodlardan Bahset!

Tamam, başlıyorum:

  • Artık serinin bir klasiği haline gelmiş, “geleceğe çıplak gelme” sahnesi bu filmde Arnold Schwarzenegger’i biraz endişelendirmiş. Artık 54 yaşında olduğu için vücudunun diğer filmlerde olduğu kadar iddialı görünmeyeceğini düşünüyormuş ama öyle olmadığını hepimiz gördük. Maşallah.
  • T-X’in polis memurunu etkilemek için göğüslerini şişirdiği sahne, iç çamaşırının altındaki hava keseleri bir türlü aynı anda açılmadığı için birkaç kerede çekilebilmiş.
  • Geleceği tasvir eden sahnelerdeki kafatasları pinpon toplarından yapılmış.
  • Kristianna Loken, T-X rolüne hazırlanabilmek için pantomim dersleri almış ve 7 kilo kadar kas yapmış.
  • Aslında John Connor rolünü yine Edward Furlong oynayacakmış ama madde kullanımına bağlı yaşadığı sorunlar nedeniyle rol Nick Stahl’a kalmış. İyi de olmuş.

Sonuç olarak, ilk iki filmi seyredip beğenenler, ağız tadıyla Makinelerin Yükselişi’ni de seyredebilirler. Tabi hala izlemediyseniz!

Bu yazı, "Terminator Filmleri Yazı Dizisi" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar